20 Eylül 2013 Cuma

YENİLMEZ” HERMAN GRAF (24 Ocak, 1912 – 11 Nisan, 1988)

YENİLMEZ” HERMAN GRAF (24 Ocak, 1912 – 11 Nisan, 1988)

250pxhermanngraf.jpg

Werner Molders, Kırım cephesinde bulunurken, henüz birkaç zaferden müteşekkil bir skoru bulunan üsteğmen rütbesindeki bir pilotu tespit edip mim koymuştu.
Molders ellerini sıkarken Üsteğmene; “yolundan hiçbir şey seni alıkoymasın” demiş ve “En son sortilerini dikkatle takip ediyorum. Avcı savaşlarında senin için çok büyük bir istikbal görüyorum” diye eklemişti.
Bu üsteğmenin ismi, Herman Graf idi. Kendisi memleketinin dışında diğer Alman asları Örneğin, Pierre Closterman’ın kitabında kendisine birkaç sayfa tahsis etmiş olduğu, 150 uçaktan fazla bir skora sahip, 22 yaşında yarbay rütbesinde bulunan Novotny kadar meşhur değildi. Novotny 15 mart 1945’de düşürülmüştü.
Harpten sonra, Herman Graf ile mülakat yapan bir gazeteci, Novotny ve diğer Alman avcı asları Molders, Gollop, Hartmann ve Rall’ın isimlerini saymış ve “Sizin görüşünüze göre, en iyisi kimdi” sorusunu yöneltmiştir.

Graf Cevaben ;
Geçen savaş esnasında bazı çok iyi avcı pilotlarına sahiptik” demiş ve “En iyinin, kimsenin hakkında hiçbir şey bilmediği, bizlerin hepimizin o kadar çok ihtiyacı olan şans ve talih tarafından ilk savaşında terk edilmiş ve meslek hayatının daha başında iken hayatını kaybetmiş bir kimse olması çok muhtemeldir” diye ilave etmiştir.

Herman Graf bizzat 205 ucak düşürmüştü. Bu hemen hemen inanılması güç skor, kendini bütün dünyanın avcı pilotları arasında rekortmen yapmıştır.
Soğuk harp sırasında 1940 yılının başlarında, Herman Graf Orta Almanyada’da bulunan bir öğretmendi……

…….Kendisi için gerçek savaş 3 Ağustos 1941 tarihinde Rus cephesinin Kiev kesiminde başlamıştı. Von Book, 25 Sovyet tümenini çevirip imha etmek üzere tasarlanıp tertiplenen ve “yıldırım harekatı” olarak isimlendirilen müthiş bir taarruz hazırlamakta idi. Alman uçakları, düşman ileri hatlarını ve geride ki mevzilerini alçak uçuşlarla bombalamış ve makinalı tüfek ateşi ile taramıştı. 3 Ağustos 1941 tarihinde Hermann Graf, ilk hasmı olan bir rus avcısı ile karşılamış ve onu yere indirmişti………..

…….Graf harpten sonra Mölders ile karşılaşmasından bahsederken; “Bu an, bir pilot olarak meslek hayatımdaki en güzel anımdı” demiş ve “Hepsinin en büyüğü, bana hitap etmiş ve bana kendime güveni telkin edip kazandırmıştı” diye ilave etmişti. Kerch savaşı arifesinde 69 kesin zaferli bir skora sahip bulunan Herman Graf’a bakılarak bunun son derece etkili bir telkin olduğuna hükmedilebilirdi………..

……… Herman Graf , simdi birliği ile birlikte uçuyordu. Düşman hava alanının üzerine varmışlardı. Yerde üç rus uçağı havalanmak üzere idi. Graf telsizi ile emirlerini verdi “Onlarla ben meşgul olacağım. Sizler meydan üzerinde dolaşıp, yerden kalkacak olanlara taarruz ediniz” dedi.
Üç rus uçağının ilerisine geçip bir lup atarak dalışa geçti! “bu tarzda dalış saatte 400 milden fazla bir süretle beni yerden birkaç fit yüksekliğe indirmişti. Dalış süratimin fazlalığı, sürekli olarak ateş etmekte olan Rus uçaklarından korunmamı sağlamıştı” Graf ilk Rus uçağına yaklaşıp çok yakın mesafeden ateş açtı ve uzaklaştı. Derhal ateş alan Sovyet uçağı, çok yakınındaki arkadaşının üzerine düştü ve her ikisi de birlikte yere çakıldılar. “Yetmişinci ve yetmibirinci zaferlerimi aynı anda kazanmıştım.” “Çok şanslı idim.”
O anda başka bir hava alanından kalkan Rus filosu göründü “bizleri tam olarak gafil avlamışlardı alt alta üst üste bir hava muharebesi başladı. Klasik bir taarruza geçmekte büyük güçlüğe mazur kalmıştım. Fakat çok geçmeden durumu düzeltmiştik. Yetmişikinci zaferimi elde etmeye çalışırken pilotlarımdan ikisi, düşman uçaklarından birnin işini görmüşlerdi. Hava alanımıza geri döndük.”
Graf öğleyin birliği ile tekrar havalandı ve düşmanla bir kere daha temasa geçti. Dört uçak daha düşürdü. “Büyük taarruz benim yedi zaferli rekor günümle başlamıştı.”…..

…..Bir gün Sivastopol civarındaki bir rus hava alanına taarruz emrini almıştı . Emri dikkatle okuduktan sonra ilk tepkisi, Alay karargahına itirazlarını ve harekatın aleyhinde bulunduğunu bildirmek oldu. Bu harekat çok tehlikeli idi Beklenilen sonuçlar, göze alınıp göğüs gerilecek tehlikenin karşılığına değmeyecek nitelikteydi. Hermann Graf gibi bir pilotun itirazlarının ciddi bir şekilde tetkik edilmiş olması çok muhteşemdir. Bununla beraber, cevaben “aldığınız emri yerine getiriniz” emri verilmiştir.
Bu Harekatın hikayesi aşağıdadır :

“Çadırlarımızdan çıktığımızda, hava hala karanlıktı. Kader, bir kere daha benim ve Grubumun aleyhine dönmüştü. Hiç birimizin geri dönmeyeğini düşünerek el sıkıştık Rus uçaksavarlarının değer ve meziyetlerinin farkında olup, dünyanın en iyi uçaksavarcıları addediyorduk. Hiç bir şeyin komplike olmadığı fakat dikkate değer bir nişancılığın bulunduğu, Rus Topçuluğunun büyük adını devam ettiriyorlardı. Bu husus, Rus savaşının bizler için sakladığı nahoş süprizlerden biri idi.”
“Karadeniz geçerken güneş doğmuştu. Türk sahillerini seçebiliyorduk. Az sonra 12.000 feet yükseldikten sonra Rus hatları ve sonrada kıyı üzerinden geçtik. Şimdi sahilden epey uzaklaşmış bulunuyorduk Planımız özellikle zaiyatımızı azaltmak için iyi düşünülmüştü. Dün gece de yüksek irtifadan, bu gün takip edeceğimiz rota üzerinde bir keşif uçuşu yapmıştım”
“Tekrar sahile yanaşıp, rotamızı kıyı yönünde olmak üzere, kuzeye doğru kırdık. Birkaç dakika yanaşık düzende, güneş arkamızda olmak üzere sabahın ilk sisleri arasında gizlenerek, denizin üzerinden uçtuk”
“Güneşe baktım. Tekrar görmek kısmet olacak mı acaba? Annemi hatırladım Ölümümden sonra pek fazla yaşamayacağından emindim”
“Saatte 300 milin üzerinde bir hızla uçuyorduk. Otomatik silahlar ateşe hazırdı. Sağ elimin şahadet parmağı tetik üzerinde, baş parmağım levyenin tepesindeki düğme üzerinde topu ateşlemeye hazırdı.”
“Dünkü uçuşumda tespit ettiğim kaya silüetini görüp tanıdım. Kayalık yarları aşmak için biraz yükseldik fakat sonra derhal alçalıp düşman arazisi üzerinde yer seviyesine indik. Asabım kopacak derecede gerilmişti. Telsizimden sakin ve titrek çıkmamasına zorlandığım bir ses le<<İYİŞANSLAR>>diye bağırdım”
“Tam ilerimde, ufuk hattı üzerinde hangarları seçebiliyordum. Birdenbire bütün telaş ve sinirliliğim kaybolmuştu. Taarruzdan başka hiçbir düşünce zihnimi işgal etmiyordu.”
“Hedef üzerine tam planlanmış zamanda varmıştık. Uçaksavarlar ateşe başlarken, Rus askerlerinin sağa sola koşuştuklarını gördüm. Yer seviyesinde alçaktan, izli mermiler arasında uçuyorduk”
“Aniden birkaç hafta önce karşılaştığım bir durum zihnime takılıp gözümün önünde canlandı. Bu Dnepropetrovsk’daki bir hava alanına yapılan pike taarruzu esnasında vuku bulmuştu. Tam önümde uçmakta olan iki arkadaşımın uçakları havada infilak etmişti. Dehşet içinde kalarak, iki uçağın alevler içindeki enkazları arasından uçup geçmiştim. Benim sonumda böylemi olacaktı? Yerde beş Rus uçağı gördük, bütün silahlarımızla üzerlerine ateş açtık. Hava alanının kenarında mevzilenmiş olan bir uçaksavar bataryası bizleri tespit etmişti. Birkaç saniye içerisinde onu susturduk. Soluğum kesilmişti. Ancak düşünecek zaman değildi. Bu vahşi ve merhametsiz harbin, en vahşi şeklini yapıyorduk.”
“Soluğumu tazeledim. Bana hiçbir şey olmamıştı. Şimdi, hava alanı ile düşman hatları arasındaki boş arazi üzerinde idik. Bir merminin radyatörü delip delmediğini anlamak için, hararet göstergesine baktım. Şu anda arkadaşlarımın da aynı şeyi yapmakta olduklarından emindim. Her şey mükemmeldi. Peşimde arkadaşlarım, dikine yükseldim. 12.000 fite çıkmıştık artık emniyette idik inanılmaz görünse de hiç birimizin burnu bile kanamamıştı.”
“Kendi hatlarımızın 15.000 fit üzerinden geçtik plana göre taarruzumuzun sonuçlarını gözetlemiş bulunan keşif uçaklarına rastladık”
“Birkaç saat sonra bu uçak tarafından alınmış olan fotoğrafları tetkik ettik. Birkaç düşman uçağı alevler içinde kalmıştı, taarruz boşa gitmemişti. Fakat bizlerde ses çıkaracak hal kalmamıştı ve asaplarımız bu harekatta fena şekilde sarsılmıştı.”…..

…….Herman Graf’ın akıl ve havsaya sığmaz meslek hayatı, Berlin’deki Alman Yüksek Komutanlığı tarafından dikkatle takip edilmekte idi. 150 nci, 160 ncı, 180 nci, zaferlerinde olmak üzere, birkaç defa Goring “kendisini durdurma zamanı değil mi?” diye Hitlere sormuş tu. Hitler cevap vermemişti. Graf’ın 200’ncü zaferinde Goring bizzat bu işi üzerine alarak kendisine “uçuştan men edildiniz” emrini telfrafla göndermişti. Graf , emri tebellüğ etmeden önce iki uçak daha dürerek skorunu 202’ye çıkarmış bulunuyordu……

29 Mart 1945 tarihinde; Graf bir Amerikan Filosuna taarruz etmek üzere, filosundan üç uçakla birlikte, fırtınalı bir havada havalanmıştı. Bu sıralarda BF110 Messerschmittlerin havalanmaları ile beraber, şaşmaz radarlar vasıtasıyla tepsi edilip, müttefik uçaklarının taarruzuna uğramaları bir oluyordu.
Nitekim bir sürü Amerikan avcı uçağı tarafından çepe çevre sarılan Herman Graf’ın üç arkadaşı düşürülmüşlerdi. Kendisi bizzat birini indirdikten sonra, bir ikincisini daha düşürmüş, skoru 204’e çıkmıştı. Şimdi, dört bir yanı düşman sürüsü tarafından sarılmış olarak gökte yapayalnız kalmıştı. Motorlarından biri siyah duman koyvermeye başlamıştı bile. Wisconsin yada Oklahomalı hangi genç pilot, Alman Hava Kuvvetlerine mensup avcı pliotları arasında dünya şampiyonluğunu elinde bulunduran asların ası pilotun işini görecek, defterini dürecekti?
Pilot mahallinde tek başına kalan Hermann Graf, kendi ifadesi ile “düşünmek” için bir saniye gözlerini yummuş ve derhal kararını vermişti “Eğer ölmem kaderimde yazılıysa, bu bir fatihe yaraşır şekilde olmalı” Son bir manevra ile, irtifa kaybetmekte olan uçağını sağa yatırdı ve tam gazla en yakınında uçmakta olan Amerika uçağına saldırdı. Müthiş bir çatırtı kopmuştu. İki uçak aynı anda havada parçalanmış kanatları kopup yavaşça döne döne yere doğru düşmeye başlamıştı.
Yere doğru kurşun gibi düşmekte olan siyah gamalı haçlı uçağın gövdesinden bohça gibi bir cisim ayrıldı. Hermann Graf uçaktan atlamaya muafak olmuştu. Durumu herhalde iyi değildi zira yere yaklaştıkça hızı artmıştı. Amerikan filosu, yoluna devam edip uzaklaşmıştı.
Paraşüt, müthiç bir patlama sesi ile normal olarak Alman havacınsın ölümüne sebep olabilecek kadar yere yakın bir yükseklikte açılmıştı. Şansı varmış ki, yere çarpmayıp kuvvetli bir rüzgarın etkisi ile kabarıp dalgalanan küçük bir göle düşmüştü. Hermann Graf rüzgarla şişip yelkenleşen paraşütünün yardımı ile, kendinsin kıyıya doğru sürüklenir bulmuştu. Güç bela kıyıya ulaştı. Sonra saz ve kamışlara sarılıp bayıldı.
Ayıldığı zaman, kendisine doğru koşmakta olan iki kişi gördü. Gelenlerin sivil yada asker olup olmadıklarını bilmiyrodu. Esasen herhangi bir hususu kati’yetle kestiremeyecek şekilde yarı sersemlemiş durumda idi. İki düşman diye düşündü ve “En son savaşım olacak” diye düşündüğü bu çarpışma için eli otomatik bir şekilde belindeki tabancasına gitti. Sonra birdenbire “Hay Allah kahretsin Tabancamı, Alarm verildiği zaman, subay gazinosunda bırakmıştım” diye harıladı. Bu unutkanlık iyi olmuştu, zira gelenler düşman olmayıp, Tuğgenerali alıp en yakın hastaneye götürecek olan iki Alman köylüsü idi..…

….8 mayıs 1945 te savaşın sono er ermesinden sonra Hermann Graf Filosunun pilotlarına hitaben yaptığı konuşmada ;

“Geri dönmeyi başardım. Teslim emri bu gece saat 23,01’e kadar yürürlüğe girmeyecek Uçaklarımızla birlikte teslim olmamayı kararlaştırdım. Hiçbir düşman eli, bunca senedir bizlerden bir parça olan uçaklarımızın levyesine dokunamayacak. Filomuza ait bulunana bütün uçakların tahrip edilmesini emrediyorum” Bu onun son emridir.

Savaş sonunda rus dikenli telleri arasında dört buçuk sene geçirdikten sonra serbest bırakıldı. Bu gün iki odasını muhtelif hatıralarla gösterişsiz bir havacılık müzesi haline sokmuş olduğu evinde annesi ile birlikte yaşamaktadır. Ara sıra eski arkadaşları kendisini ziyaret etmektedirler. Bu adamlar, hayatlarının en hareketli ve şiddetli geçmiş olan yılları hariç, başka neden bahsedecekler ve neyi konuşacaklardı? Kendisini ziyarete gelenler gittikten sonra, hatıraları ve uçuculuktan ayrılmış olanlarca malum olan, bir gün yine uçmak hülyası ile baş başa kalmaktadır.

Uçmak İçin Doğanlar 1984 Baskı.

Hermann Graf 1988 yılında ölmüştür. Kayıtlara geçen 205 kayıt dışılarla birlikte 212 hava zaferi vardır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder