20 Eylül 2013 Cuma

Eric Hartman

Eric Hartman

az bilinen bir yönü nişancılığının oldukça kötü oluşudur. ilk uçuşunda koruduğu grup liderini* terketmiş, ilk avı olmaya aday bir il-2'ye, düz uçuşundan da cesaret alarak 600 metreden ateş açmış, tüm cephanesini bitirmiş zafer de elde edememiştir. yalnız uçmaktan ve gruptan ayrı olarak çalışmaya olan hevesinden ötürü, ağır bir fırça yemiş, hayatta kalmak istiyorsa ders çıkarmaya ve kendini geliştirmeye zorlanmıştır. sonra da sonuçtan belli olduğu gibi oldukça geliştirmiştir kendini.

gelişimine yardımcı olan asıl pilot, walter krupinski'dir. onu mümkün her savaşa en dezavantajlı pozisyondan sokup, kendine güvenini artırmaya çalışan o'dur. krupinski, kendi gelişimindeki acılı devrenin aynısını hartmann'a da göstermiş. onu zor yoldan eğitmiştir. hartmann, 10 ekim 1942'de katıldığı jg52'de bir süre* varlık gösterememiş, krupinski'nin wingmani olması sayesinde zamanla zafer hanesini kabartabilmiştir. özellikle 1-20 ağustos* arasında 54 görevde 49 uçak düşürünce, namı alıp yürümüştür bu çocuğun.

hartmann, gri lekeli bir bf109g6 kullanmaya bu süre içinde başlamıştır. uçağında sol bordada, nişanlısı ve her gün yazıştığı usch paetch'in adının yazılı olduğu kırmızı bir kalp bulunur.

marseille gibi attığını vuran cinsten olmadığını anlayan erich, zamanla kendi tekniğini geliştirir. "düşman uçağının görüntüsü nişangahı dolduruncaya kadar yaklaş, sonra zaten kaçıramazsın" mantığıyla sabırlı ama etkili bir avcılık yapar. sorti başına bir kill, onu tarihin en çok uçak düşüren ace'i yapmıştır. savaşta hayatta kalmanın, minimum kahramanlıkla mümkün olacağını bilecek kadar kurnazdır. türk hava kuvvetlerinin uçuş kitaplarına dahi geçen bir sistematiği (gör - karar ver - saldır - ayrıl) bulunmaktadır. ikinci ve üçüncü uçakları düşürmenin çok mümkün olduğu durumlarda bile dönmeyi tercih etmiş, bu sayede hayatta kalmıştır.

kendi kadar değerli bir diğer ace, hermann graf'a savaş sonrasında en iyi avcı pilotunun kim olduğu sorulduğunda, hartmann, marseille veya rudel gibi isimler vermek yerine, "en iyi avcının, savaşın başında kendilerinin sahip olduğu iyi şansı bulamayıp düşürülmüş olması muhtemeldir" diye yanıt vermişti. hartmann bile naçizane fikrimce en iyi avcının kendisi olmadığını biliyordu, kendisinin hep yanında olan şans belki afrika göklerinde motoru tekleyen marseille'da, ya da yağmurlu bir havaya denk gelen mölders'te bulunsaydı, rekorunun çok daha ileride olabileceğini düşünüyor olmalıydı. kendisinin savaş sonrası bir kahramana dönüşmüş olması, en iyi pilot olmasından çok katıksız bir nazi olmayışıyla ilgiliydi. erich hartmann savaş sonrası mektuplarında "doğru zamanda doğru yerde" olmaktan mutlu olduğunu yazmıştır sürekli. düşürdüğü uçaklar da kendi düşüncesinde yanlış yerdelerdi o kadar.

savaş sonunda amerikalılar tarafından ruslara teslim edilen erich hartmann, sovyetlere tam 352 uçağa, iki katı mürettebata, sayısız yer hedefine ve milyonlarca rubleye malolmuştu. politikayla ilgilenmeyen basit bir asker olması dahi onu rusların nefretinden koruyamadı ve 10 yıl sibirya'daki çalışma kamplarına gönderildi. döndüğünde batı almanya hava kuvvetlerine katıldı ve batı alman pilotlar, olabilecek en tecrübeli elden ders alarak yetiştiler.

şu yazıyı yazmaktan başka bir numarası olmayan bendenizin bulunduğu yaşta iken*, 352 uçak düşüren hartmann 19 eylül 1993'te vefat etmiştir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder