Hacimsel Verimlilik,
Gaz Pedalına Doğru Basmayı Öğrenmek.
Hacimsel verimlilik konusunu işlemeden
önce bilinmesi gereken bazı öğeler var. Gaz pedalı ile Gaz kelebeği arasında
mekanik telli bir bağlantı yoktur. Siz
gaz pedalına bastığınızda bu komut ECU tarafından işlenir. Ecu motorun
üzerindeki sensörlerden bilgi alır. Amaç
ideal hava yakıt karışımını yakalamaktır.
Ekonomi odaklı bir otomobil kullanıyorsanız, verimlilik adına pek çok
şeyi ECU tarafından yapılacaktır. Hyundai i10 1.0 Kappa motorda ekonomi odaklı
olup, yakıtın verimli yanması için elinden geleni yapmaktadır. Bu süreçler esnasında motora yaratacağımız
stresler verimliliği düşürür.
İçten yanmalı motorlarda en iyi verim 14,7:1 hava yakıt
karışım oranıyla sağlanır. Bu oran ile elde edilen bir yanma olayında ortaya
mavi alev çıkar. Bu da, hem artık yakıtın kalmadığı (tüm yakıtın yanıp
kullanılarak enerjiye dönüştüğü), hem de yanma olayından oksijen moleküllerinin
kalmadığı anlamına gelir. Alev kırmızılaştıkça yakıtın fazla, açık sarı ile
beyaz bir renk aldıkça da oksijenin fazla olduğu anlaşılır.Güç istenilen
durumlarda stokiyometrik orandan daha fazla yakıt gerekir. Burada amaç ortamda
yanabileceğinden daha fazla yakıt bulundurarak detonasyon (yanma işleminin
istenmeyen bir noktadan, istenmeyen bir zamanda başlama eylemi) önlenmesi ile
birlikte açığa çıkan ısının kontrol altına alınmasıdır.
Diğer bir deyişle,
gaz verilip yük altında devri yükselmekte olan bir benzinli motorda bu oran bir
anda 14.7:1 civarından 12.5, hatta 11.00:1 seviyelerine çıkar. Yapılan testler,
yaklaşık 12.5:1.00 oranı ile en yüksek tork değerinin yakalanabildiğini
göstermiştir. Ancak, bu oranın her iki yöne doğru aşırı değerlere gitmesi ciddi
sorunlar yaratır. 16 - 17:00:1 değerlerinin yukarısına çıkıldığında açığa çıkan
aşırı ısı, piston, segman, sübap gibi hayati parçaların sıcaktan bozulmasına,
hatta erimesine dahi yol açabilir.
Buna karşın, sürekli 9.00:1 seviyesinin altında çalışan
motorlarda da, yakılamayan yakıt segmanların arasından süzülerek yağa karışır,
yağın niteliğini bozar. Ayrıca, içinde çok fazla yakıt bulunan aşırı zengin
karışım, kısa bir süre içinde katalitik konvertörün etkiler. Katalitik
konvertör tıkanır, araç isteksiz gider yolda.
Bu tür sorunların oluşmaması için oksijen sensörü dediğimiz
bir geribildirim düzeneği kullanılır. Oksijen sensörü, egzoz gazını motordan
çıktığı noktaya yakın bir yerde, egzoz sistemi üzerinde bulunur ve saniyede en
az on ölçüm yaparak sonuçları ecu'ya bildirir. Oksijen sensörünün ölçtüğü,
egzoz gazının içindeki oksijenin moleküler basıncıdır. (moleküler basınç hacim
ile değişmez). Sonra bu ölçümü anlaşılabilir bir hale getirmek için voltaja
çevirir, ecu bu voltaj değerleri ile ilgillenir. Ecu da, duruma göre enjektörlerin yakıt
püskürtme sürelerinde mikrosaniye ya da milisaniye seviyelerinde düzeltmeler
yaparak sistemin tasarım parametreleri içinde çalışıyor olmasını temin eder.
Buraya kadar motorumuzun çalışma prensibini anlamış olduk. Küçük Hyundai motorumuz 14,7:1 afr oranıyla çalışan, bu oranı tutturmak için çabalayan "lean burn" yani fakir yanma esası ile çalışan motordur. Diğer bir çok atmosferik ekonomi otomobilinde de olduğu gibi, fazla oksijen az benzin yakarak çalışır. Lpg yakıyor iseniz afr değeri 15,5 :1 olacaktır. Hyundai kalbinde tek bir beyin modülü olup, aynı anda hem lpg hemde benzin haritalamasını yapabilmektedir. Arabanızın gaz pedalı ecu ile sürücü arasındaki en büyük bağlardan biridir. Siz gaz pedalına yaptığınız tepkiler her seferinde ecu tarafından işlenir yola aktarılır. Unutmayın ki atmosferik motorda havayı emen , silindirin kendisidir. Ne kadar çok devir çevirir ise o kadar çok hava basabilir. Gaz kelebeğini komuta ederek içeri giren havanın yolunu açıp kapatırsınız. Hyundai i10 için azami kelebek oranı %85 açılır. Siz düşük devirde dip gaz yaparsanız yeterli havası olmayan bir ortama, 2 bar basınç ile yakıt gönderilmesine sebep olursunuz. Azami seviyede tork lede edebilmek için, motor devri kadar gaza basmak, devir artıkca gazı artırmak en ideal hızlanmadır. İdeal güce 12,6 :1 hava yakıt karışımı ile yakalanır. Bunu sağlamak için motorun sesinden faydalanıp o tok sesi duymanız size yetecektir. O tatlı tınıyı devir artıkça kaçırmamak için gaza hafif gazı artırmalısınız. Devir artıkça içeri silindirin çektiği hava artar , sizden sadece gaz kelebeğinin vanasını yavaş yavaş oranlayarak açmanız beklenir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder