8 Ocak 2016 Cuma

Haftasonu Kaçamağı : Kapadokya Gezisi Planlaması

Merhaba
Bu gün, henüz planlanma aşamasındaki gezi güzergahlarını . paylaşmak istiyorum. Çünkü 2 3 günlük yaptığım araştırmaları not halinde yazmak hem benim için unutmamak adına bir kayıt sizler içinse bir referans olacağını düşünüyorum.

Yaklaşık 1 haftalık araştırma ve incelemelerim sonrasında, kendime 48 saatlik bir Kapadokya gezisi planladım. Neden 48 saatlik bir plan yapıyorum. Çünkü araba sürmeyi seviyorum. Bir yerde uzun süre kalmayı pek sevmiyorum.

Ben develete yüksek vergi verecek gücüm yok, Kasko ve Sigortanın yasal dolandırıcıları nada para kaptırmak istemiyorum. Daha da kötüsü, Araba almak için yüksek kredi faizlerine boğulup, evde oturup benzin olmadığı için kapıda yatan araba istemiyorum. Bu araba kapıda yatarken senelik bakımları için servis ücreti ödemek istemiyorum. İş bu sebeple her sene binlerce liramı çöpe atmaktansa , kiralık araç kullanmayı tercih ediyorum.

Bunlara artı olarak benim belli bir bütçem var. Bu butceyi fazlada aşmamak adına , hem zevkli hemde parasal olarak beni üzmeyen bir , arkama bakıp da ben ne yaptım demeyeceğim bir güzergah olmalı.

Bu gün 48 saat için Dizel bir otomobil kiralamak, 150 ile 180 tl arasında değişmektedir. 2016 model kaskolu  güvenilir bir dizel otomobil ile uzun yola gitmek, yine 2002 veya 2005 model ucuza alınmış ikinci bir el dizel aractan daha güvenilir bulmaktayım.

Nere gidiyoruz:

Aksaraya gidiyoruz, Ihlara vadisine direksiyon sallıyoruz. İşten çıkıp, akşam kiraladığım dizel ekonomik araba ile 8 saate Ihlara vadisinde olabilirim.

Ihlara Vadisi: https://goo.gl/maps/Ezhmfk8bpB82
Rota : https://goo.gl/maps/8Bb8jcRtPwv


Ben araba ile hypermilling yaparım . Bu güzergah boyunca Abant gezisindeki gibi 100 - 120 km hızla  kullansam 5,1 litre yakıt tüketim ortalaması ile 
Mesafe : 718 km 
Ortalama yakıt tüketimi : 5,1 litre
Ortalama sürüş zamanı : 8 saat
Tahmini yakıt tüketimi : 37 litre 
Tahmini bugünkü litre fiyatından bedeli : 128 tl. 

Sabaha karşı 05:00 ile 06:00 arasında buraya vardığınızda, trustik kahvaltı mekanlarında serpme köy kahvaltıısını yapıp Ihlara vadisini geziyoruz. İsterseniz Belisırma gidip ordaki harika dere üzerine kurulu masalarda kahvaltı yapmak mümkün

Sıradaki yer 30dk uzaktaki , Narlı Göl bizi bekliyor. Ordada kahvemizi içeriz. Manzaraya selfie yaparsınız güzen anı olur . 




Biraz arkeoloji yapalım, Burdan yarım saat uzaktaki, Derinkuyu Yeraltı Şehrine gidiyoruz. 

Derinkuyu Yeraltı Şehri : https://goo.gl/maps/4YDTgrUTYiz



Bur dada vakit geçirdik , Şimdi Peri bacalarının beşiği Ürgüp'e gidiyoruz. Şehri gezelim görelim tanıyalım . Panaromik bir tur yapalım. Üç Güzeller Mevkine çıkıp ,bol bol resim çekin. Ben burayı haritada bulamadım. Artık trustik bilgi veren yerlere danışmalısınız. 




Ürgüpe gelene kadar mühtmelen artık akşam saatleri olduğunu farz ediyorum. Orda meşhur Onyx Taş atölyesi ziyaret edebilir ve alışveriş imkanlarından faydalanabilirsiniz. Kapadokya magneti almayı unutmayın. Yine akşam Kapadokya Türk Gecesi  yapılmakta. İsterseniz buna katılabilirsiniz.

Türk gecesi hakkında : http://www.kapadokyazamani.com/kapadokya-rehberi/category/kapadokya-turk-gecesi

Ben geceyi arabada gecirenlerdenim. Bölgede uygun bir yere, Muhtemelen turist otoparkları yada Opet benzin istasyonlarından birinde arabayı park edip yatacağım. Topu topu 7 saatlik uyku ve kötü bir kahvaltı için otele kişi başı 120 tl ödemeye pek niyetim yok.

Sabahın 06:00 veya 07:00 saatlerinde kalkıyoruz. Bu gün cok seri bir tur yapacağız. 08:00 da başlayıp 14:00 arasında hızlı fotoraf ve sefie turu atacağız. Aslında yolculuğa 12:00 da çıkmak daha mantıklı olacak, fakat ben kiralık arabalardaki 2 saatlik toleransında kullanmak istiyorum. Malumunuz 2 saat gec bırakma hakkımız  var.

Fotoraf çekimi için gidilecek yerler
Güvercinlik Vadisi : https://goo.gl/maps/TpLFaZHm2E82
Üç Hisar Kalesi : https://goo.gl/maps/E37Wn7XbEMk
Göreme : https://goo.gl/maps/2sCYyZ4FyQz
Göreme Açık Hava müzesi : https://goo.gl/maps/CseMyWsFKaR2
Paşabağ : https://goo.gl/maps/FkDbMPWMCzQ2


Buralarıda gezdikten sonra , eğerki zamanım var ise 1 saatimi Nevşehir'de Hacıbektaş Veli Müzesini gezmeyi düşünüyorum. İstanbul dönüş yolu üzerinde olduğu için, zamandan kaybım olmayacak. 

Hacıbektaş Veli Müzesi :  https://goo.gl/maps/FqoEsSndQJq 


İstanbul dönüş yolundayız artık. Hacıbektaş Veli müzesinden İstanbul'a arabanın kirası bitmeden yetişmek için, 676 km yol gidiyoruz. Ben 7 saate trafik kurallarına uygun, Hypermiling yaparak İstanbul'a varmayı planlıyorum.

Rota: https://goo.gl/maps/jyTPMn1E9qq



Evet değerli arkadaşlar, bu yolculuk 1550 km sürüyor. Bu yolculuk ve geziler için 50 saat zaman tanıdım. Ne yediğiniz ne içtiğiniz size kalmış. Ben evimden yol azığı almayı düşündüğümden yolda para harcamayacağım.  Cep telefonumda internet olduğu için , bilgi için rehber tutmayacağım. GPS ile her yere ulaşmayı düşünüyorum.

Genel sonuc itibari ile
Gidilecek mesafe : 1550 km https://goo.gl/maps/V6VVoYzDLiK2
Arac kirası : tahmini 170 tl
Yakıt tüketimi Ford Fiesta 1,5 tdci için tahmini : 80 litre  dizel
Tahmini süre : 50 saat
Tahmini Yolculuk süresi : 8 saat gidiş 8 saat geliş 16 saat


Umarım bu yolculuk planım ihtiyacınızı cevap verebilir.
Saygılarımla






1 Ocak 2016 Cuma

Üç günlük Kodamanlık.Nissan X-Trail Skypack 1.6 Dci130 X-tronic

Nişanlım, bir tanem, değerli sevgilim. Artık düğün günüm geldi çatmıştı. Şubat ayında  nişanlandığımdan beri 10 ay geçmişti. Düğün için hazırlıklar hızla sürüyordu. Daha önce Şile'de dış çekimler için Hyundai Accent Blue 1.6 DCT kiraladım. Nişanlımın devasa eteği arka koltuğa sığmamış, kendisi ön koltukta yanımda seyahat etmek zorunda kalmıştı.


Bu otomobil seçimi konusunda iyi bir prova olmuştu. Ayrıca Arabanın arka camları renksizdi. Buda içer de gelin olduğunu gösteren tehlikeli bir ayrıntı idi. 1.6 litre Dizel motoru, 7 ileri otomatik şanzımanı pek bir zevksiz gelmişti sürüşü. Şile'de aracın altını fena sürttüğüm küçücük tümseği ise hiç unutmadım. 


Aklımda kötü izler bırakan bu otomobil, kötü intibalar yüzünden düğünümde kullanmaktan vazgeçtim. Focus modellerini inceledim, Fakat onlarında genişlik bakımından  Accent Blue'den pek bir farkı yoktu. 

Avisden Koç Ailem kartının %35 indirimini kullanarak Otomatik dizel bir otomobil için rezervasyon yaptım. 11 Aralık Cuma gününden 14 Aralık Pazartesi Sabah 05:00 da teslim edilcek şekilde Üç günlük rezervasyondu. Aracımı Cumadan almamın sebebi, Açık Öğretim sınavlarında hanımı sınav yerine götürmek içindi. Cuma günü geldi çattı. Ben doğru Sabiha Gökçen hava limanına. Avis bürosunda çok samimi olduğum istediğim her arabayı bana veren görevli arkadaş vardı. Olaylar gelişti. 

Ben - Merhaba , Dizel otomatik rezervasyonum vardı. Bana ne vericen bugun. 
Avis - Merhaba , Nasılsınız, size benzinli Corolla hazırladık. 
Ben - Ben bu arabayı düğün arabası yapacağım, elinde tavsiye edeceğin daha büyük bişey varmı. 
Avis - O zaman sana X-Trail verelim.
Ben - Çok pahalıdır şimdi o beni aşar. 
Avis. - Hallederiz. Koç Ailem kartınızda var. %35 indirimle 160 tl ye günlüğü kiralayabilirsin. 
Ben - Bu günler benim en mutlu günüm. Düğünüm için en iyisi olsun sorunsuz olsun. Ver gitsin X-trail'i World kartada 9 taksit yap mis gibi öderiz. 

İçimde hep bir üktedir benim böyle kodoman jeeplerine binmek. Zaten Gelinin gelinliği benim damatlığın 3 katı pahalıya maliyet  olmuştu. Bir günlük gelinlik kirası X-trail'in 3 günlük kirasının 3 katından fazla maliyetti. Damadın arabası, gelinin gelinliği düğünde en cok bakılan şeyler değilmi. Benim gelinden ne eksiğim olsun. Ecuk Ego yapsam düğünümde olmaz mıydı ? 


  
Düğün masrafları, evin eşyası zaten 30 bin tl borca girmiştim. Topu topu 500 tl X-trail kirası bize batarmıydı sanki. Ailemize katılacak biricik karıma jest yapmak için, düğündeki davetlilere hava atmak için ve en önemlisi kendi kişisel otomobil hobimi tatmin etmek için küçücük bir davranıştı X-trail kiralamak. Hem gelin sığmıyor normal sedan arabaya, var mı bundan başka çarem. 

Araba Sabiha Gökçen çıkış terminal kapısı önündeki yola geldi. Heyecanla resimlerini çekmeye başladım. Bu resimler aynı zamanda arabanın hasarlarınıda alırken belgelemek için yaptığım davranıştı. Arabada sonradan fark ettiğim her darbeyi bu resimlerden teyit edecektim ilerki zamanlarda. 2000 tl sigorta yapmış olsam da, 140 bin tl etiketi olan bu Crossover arabanın, yaptığım sigortanın üstüne çıkabilirdi.  

Nissan X-Trail Skypack donanaımlı ve X-tronic cvt şanzımanlı versiyonu idi. Arabanın Renault ortaklığı ile kullanılan R-Type model R9M motoru ile hareket ediyordu. Bu cihaz 1,598 cc hacme sahipti.  Bu motor 4000 devirde 130 beygir gücü, 1750 devirde 320 nm tork üretebiliyor


Bu motorun en büyük özelliği, Triger zincirinin ve Dizel Partikül filtresinin motorun ömrü boyunca bakım gerektirmiyor olması. Motor maksimum torkunun %80'nini  1500 devirden itibaren sunabiliyor olması ise yakıt tüketiminde olumlu sonuçlar yaratıyor. 

R9m motor kendi sınıfının en sesiz motorlarından bir tanesi. Motor 5200 devir cevirebiliyor. Yağ değişim süresi ise her 40,000 km de bir yapılıyor. Stop Start sistemide içinde barındırıyor. Bu motor Renault dışında Mercedes ve Nissan tarafındanda kullanılıyor. 


Çok heyecanlıyım, biricik karıma sadece üç gün için bana ait olan X-trail ile süpriz yapmayı düşünüyorum. Arac hakkında halen hiç bişey bilmiyorum. Çünkü iptal edilmiş bir rezervasyon yüzünden tombaladan bir x-trail kiralamış olmuştum. Gelin hanım Fordun fukufukularından biriyle geliceğimi düşünüyordu. Arabayı heyecanla kullandığımdan, Otomatik arabanın cvt olup olmadığını bile bilmiyordum. Aracın Şanzımanı manualde sürüyormuşum. Ayrıca motor çok sesiz olması sebebiyle yüksek devir cevirdiğinin farkında bile değilmişim. Gözüm sürekli orta ekrandaki oyuncaklarla ilgileniyordu.  Araba 4000 devirde bir vites yükseltiyordu. 12 km yolun ancak 5 nci km sine vardığımda olayın farkına vardım. Nissan X-Tronic CVT şanzımanlı değilmiydi dedim kendi kendime, Bu neden her seferinde yüksek devirde vites yükseltiyorki dedim. Vites koluna bir bakmamla , sağa çekmem bir oldu. Boşa gitmişti çok değerli mazotum ilk 5 km de. 


Arabanın orta konsolunda, dijital ekranda Eko Değer bölümü vardı. Bur da sürücünün ekonomik sürüşü değerlendirilerek bir puan veriliyordu. 12 km lik parkurda saate 80 ile 90 km hızla , Pendik Kurtköy bağlantı yolundan yokuş aşağı süzülmeme rağmen ekonomi puanı 88 çıkıcak, yakıt tüketimi ise 6,1 litre olarak gösterecekti. 


12 km yol teptikten sonra , 19 kasımda nikahlandığım eşimin baba evinin olduğu sokağın başına , X-trail'i par ettim. Nissan bu arabanın her yerine sensörler yerleştirmiş. Öyle ki bu kadar devasa bir arabayı çok kolay bir şekilde park ettim. 



Arabayı rahat bir şekilde incelemeye başladım. Arabayı alırken teslimi gerçekleştiren görevli , arka kapı motorunun çalışmadığını söylemiştir. Oysaki arka kapıya güç veren düğmenin kapalı olduğunu yolda fark etmiştim. Araba bagaj kapağı son derece ağır. Ağır olduğu için düğme basılarak otomatik açılıp kapanıyor. Arka kapının alt kenar köşesinde bir buton var. Bu buton yardı ile kapı kapanıyor. Açmak istediğinizde ise dreksiyonun solundaki buton grubundaki düğmeye basarak açmanız gerekiyor. Anahtarda da açma kapama için bir buton var. Tabi otomatik açılma ve kapanmayı devreye sokan bir elektrik devresine güç veren ekstra bir buton daha var. İşte bu buton kapalı olduğu için başta kapıyı elle yüklenerek açığ kapatmak zorunda kalmıştım. Neyseki çok erken fark ettim.

Yine bu inceleme sırasında arabanın 5 kişilik değil 7 kişilik olduğunda görmüş oldum. Arkada 2 adet katlanır koltuk olduğunu gördüm. Bu Xtrail 7 kişilik bir crossover araçmış meğersem. Nissan kaşar modeli ile en büyük farkı bu 2 koltuk ve geniş bagaj hacmi oluyor.

Rampadan yayan inip eşimin baba evinden içeri girdim. "Canım sana değerli bir süpriz yaptım" diyerek içeri güleç bir sıfat ile girdim. "Ay ne oldu sana böyle" diyerek şaşakın şaşkın bana baktı. "Süpriz yaptım yavrum" dedim. Meraklandırmak ve tepkisi görmek çok eğlenceli oluyor kendi adıma.  Neyse saat sabahın 10:00 olmuştu. Bu günkü planımız, Pendikteki bayan kuaförü, Zümrüt Fotorafcısı ve Pendik kaymakamlığına uğramak, yeni kimliklerimizi çıkarmak olucaktı. Çünkü Pegasus havayollarından aldığım ucak biletlerinde, eşimin yeni soyadı yazıyordu. Kimliği ise eski soyadıyla kalmıştı. Balayı seyahatimizin tehlikeye girmemesi için Kıbrıs uçuşumuz öncesi bu pürüzden kurtulmak gerekiyor.

" Ali ne aldın, söylermisin" şeklinde sorulara , 7 kişilik japon bir arkadaşımız şeklinde cevap veriyordum. Eşim de esasen bir araba meraklısı, Bendeki otomobil aşkını ona aşılamayı başarmıştım. Fakat çok pinti bir insan olduğumdan, 140 bin tl değerindeki bir Crossover araca , paraya kıyıp alacağım hiç aklına bile gelmiyordu.

Evdeki herkes meraklandı. Karnımızı doyurduk, Ben, kayınco, Eşim, Baldız ve bebeği  rampayı çıkıp arabanın yanına geldik. Ben Nissan Xtraile yönlendim. Onlar ise yolun öte başındaki Mercedes Vito 7 kişilik kısa minibuse yöneldi. Heey nere gidiyorsunuz diye seslendiğimde, " Bu araba değilmi" şeklinde cevap aldım. "Şimdi size hokus pokus yapacağım" diyerek, elimi arabanın kapı koluna götürdüm. Kapı koluna gömülü küçük düğmeye basmam ile araba farlarını yakıp tüm kapılanı actı.

"İşte size bahsettiğim 7 kişilik Japon arkadaş"
"Ay tatlım gelin arabamız bumu"
"Evet değerlim , sana layık değil ama, bir kere evleniyoruz. Sana Kodaman arabası kiraladım"

Hep beraber arabaya doluştuk. "Enişte biz minibüs aldın sandıydık" şeklinde yorumlara müthiş egomla cevap veriyordum. " Ne minibusu ya, Japon dedim Japon, Siz Almana gittiniz" Ben kendimi bu kadar egoist, böyle dünya malından bu kadar burnu kalkıcak biri olarak bilmezdim. Ben ekonomi yanlısı ultra pinti, Fiesta sever bir insan, sonradan görmelik yapacağını hiç düşünmezdim. Demekki insan kıçını alttan ısıtmalı deri koltuğa koyunca değişebiliyormuş.



Koskca Xtrail, ve onun harika sensörleri, Pendik çarşı içinde, bana okadar çok yardımcı oldu ki. Bana yakın olan tüm nesneler için otomatik orta konsoldaki kamerayı açıyor. Yakınlığa göre renkli uyarı dalgaları çıkarıyor. Park ederken 4 noktadan sanki arabaya havadan bakıyormuş izlenmi verek kamera açısı ile tereyağından kıl çeker gibi park etmeni sağlıyor. Dar yollarda sağlı solla park eden arabalar arasından giderken sürekli sana kamera açarak bilgi veriyor. Pendik, içerisinde yaptığımız gezinin bedeli 100 km de 7,8 litre olarak çıkmıştı. 


Evimize döndük, Akşam yeni enişte olmam sebebiyle kız tarafını Tuzla'daki uzunlar dürüme götüreceğim. Hesaplar benden. İyice kodamanlığa alışmışım ya, ego tavan. Arabayı müthiş egom ile eşimin baba evindeki rampadan aşağı indirme gafletinde bulundum. Hava atıcağız ya, senin neyine araziye çıkmak. Bu rampa insani bir rampa değil. Bildiğin dağ rampası. Bu rampaya inince arabanın yokuş destek sistemi devreye girdi. Geri geri rampa aşaği indim, Uçuruma gelince durdum. Arkam uçurum. Araba yüksek açılı bir rampanın sonunda , arkası uçurum. Bu şekilde milleti bekledim. Hava yapıyoz aklı sıra.



Elektronik el freni, gene yeni nesil bir otomotiv teknolojisi. Bunun da kendi çapında bazı sorunları var. 200 km kadar yol tepdim. Bu sistem düz yolda bana çok büyük kolaylık sağladı. Araba bu sistem sayesinde dur kalk trafikte otomatik devre girmesi, beni tembelliğe alıştırmıştı. Bu sistem bu kadar yüksek rampa açısında beni millete rezil edecekti.

Rampada arabayı millete gösterdikten sonra geri yerinden düz yola çıkarmak istedim. Fakat araba patinaj cekti, El freni bırakmadığı gibi, aracın sadece önden çekişli olduğunu o zaman fark ettim. Lastikler patinaj üstüne patinaj. Duman kokusu sardı etrafımı. Düğün arifesinde kendimi çok kötü bir duruma sokmuştum. Ya Allah bismillah diyerek gaza tekrara abandım. Ön tekerler patinaja devam ederken elektronik el freni kendini bıraktı. Araba ileri fırlayarak hızla rampadan çıkabildi. Çok korktuğumdan El freni ancak aklım başına geldiğinde idrak edebildim. Araba daha öncede bunu bana yapmıştı. El freni bazen kendini bırakmıyordu. Bunu o rampada da tekrarlamıştı. Aynı sorun ertesi gün düz yolda parktan çıkarken yapmıştı. Elle müdahale etmek gerekiyordu.



Damat para saça saça ilerlemeye devam ediyor. Uzunlardan dürümü yedik, karınlarımız tok. Gece olmuş 00:00 herkes evine. Bende kaçtım kendi evime. Tüm bunlar bittiğinde benim kredi kartı limitimde bitmiş olacaktı. 

13 aralık Çumartesi adettendir , kınamız var. Araba gene kız evine çekildi.  Bu gün deposunuda doldurmayı düşünüyorum. 

 

Pendik'te çok dolandım. Sabah açık öğretim sınavı için Kartal'a gittik. Öğlen kınamız için eşimin gelinlik ve bindallısını aldım. Hanımı kuaföre bıraktım. Pendik ve Kartal'da dolana dolana şehir içi 239 km yol yapmışım. Yakıt ibresi bir çeyrek düşmüş. Merakımı yenemedim. Hadi depoyu fulleyelim. Zaten arabayıda yıkatmak istiyorum. Akşam kınam var. 



Arabanın şehir içi yakıt tüketimi, benim için bir rekor. 239 km yolda 27 litre euro dizel. Miss gibi kredi kartıma 96 tl olarak fatura edildi. 


Vaş benim dertli başım, Arabanın ciddi ilgiye ihtiyacı vardı. Önce içime dert olan lastik basınçlarını normalleştirmekti. Arabanın 2 dk içinde indexden bakarak orjinal lastik basınclarını buldum. 27, 28, bar olan basınçları hemen 32 bar'a yükseltim. El kitabında verilen değer bu idi. 4 lastiğide 32 bar'a yükseltmek canıma okudu. Araba büyük, hava musluğu küçük olunca, insan epey bir cebelleşiyor. Uzun süren bir debelenmeden sonra 4 lastiği de 32 bara getirmeyi başardım. Arabayı benzin istasyonundaki beleş yıkamaya soktum

Ucuz bir şekilde baştan sağma bir köpük banyosu üstüne su fısfıslamaktan öteye gitmeyen bu yıkamada , yıkamacıya para bahşiş vermedim. Kendi kişisel saç kesimim için kuaföre gittim. Tanımadığım yerel bir kuafördü. Saçımı damat gibi traş et dedim. Ama damat olduğumu söylemedim. Beni düğüne gidiyormuş gibi traş et dedim. 30 tl ödeme yaparak ordan da yırttım. Arabayı evin önüne park edip gitmiştim kuaföre. Fazla bahşiş koparmasınlar istedim. 

Hanımı almak için tekrar Pendik çarşıya gittim. Kuaförde işi biten karımı alıp evine bıraktım. Gene harika sensörler ve kamera beni pendik çarşı içinde üstün şekilde hizmet etmişti. 


Hanımın tüm işlerini halletikten sonra , doğru baba evine , Çekmeköye yollandım. Hız sabitleyiciyi 90 km hıza sabitledim .Evdekiler içinde bu supriz olcaktı, Fakat herşeyi gölgeleyen bir durum söz konus idi. Ben baya gec kalmıştım. Damatı bekleyen düğün kortejindeki 45 kişi soğukta donmak üzereydi. 36 km lik bir yoldan, Paşaköy yolundan tıntın ilerliyorum. 
 



Eve vardım, Meraklı gelin arabası şoförü anahtarımı kaptı. Nasıl kullanacağını, Elektronik el frenini, Elektrikli bagaj kapağını, anahtarsız çalıştırma sistemini tek tek anlattım. Artık o gün arabaya bir daha dokunamadım. Benim gelin arabası şoförüm 140 150 km ile bastı gitti. Benim 90 km hızla ekonomi yapmam felan hepsi havada kaldı. Kına oldu bitti. O gun baba evinde eğlence için geri dönmek zorunda kaldım. Yatağıma yığıldım. O kadar yorulmuşum ki, kafamı yatağa vurur vurmaz uyumuşum. O gün ne olduğunu hatırlamıyorum artık. 

Bu gördüğünüz kişi benim Gelin arabası Şoförüm... Çok komik bir şapkası var biliyorum. Altan ısıtmalı koltukları açtım onun için. Damat olduğum için arabayı kullanamıyorum ve içim içimi yiyor. 

Damat neden kendi arabasını kullanamaz ki, boş boş ön koltukta sağın solun resmini cektim. Yine açtım ısıtmalı koltukları. High seviyede cayır cayır yanıyor. Alışmak istemiyorum böyle bir özelliği. Sonra hep isterim biliyorum. Seviyeyi bir kere yükseltin mi , gözün hep onu arıyor. 

 

Gelini aldık, berbere bıraktık, Şoför ile kahvaltı yapmak için pastaneye girdik. Bu arada arabamı bana hiç bir şekilde vermiyen Şoför parçası, jeepimi iyice sahiplenmişti. Gelin de kahvaltı yapmadığı için ona paket yapıp götürdüm. 
"Arabayı süslettinmi canım" dedi bana 
"Yoo araba zaten çok güzel, süslemeyi düşünmüyorum"
Bunu duyunca kuafördeki tüm personel bana tip tip baktı. Gelin hanımda ters ters bakınca 
" Hemen süslüyorum hayatım" diyip arabanın başına gittim. 

Çiçekiyi bulup, " bana ucuzundan süslermisin bu arabayı dedim. Baktı baktı, 100 tl olur bu dedi. Yok sen bana 50 liralık paket yap. dedim. Önde çiçek koyma , arkaya , kapı kollarına tak bişiler dedim. Arabanın son hali böyle oldu. 


Araba önden bakınca hiç gelin arabasına benzemiyordu, Yandan bakıncada gelin arabasını andırıyordu. 50 tl lik süsde bu kadar oluyordu. Arabanın içinde 10 tane içinde 5 tl lik olan zarflar koymuştum. Önümüze çoluk çoçuk çıkarsa diye önlem almıştım.. Arabanın süs az olmasıda diğer bir önlemdi. 

Gelini evine götürdük, sonra önceden planlanan kızı evden alma uygulamasını başlattık. Töremize yöremize uygun şekilde bol bahşiş dağıtarak evden kızı çıkardık. Sarıgazideki baba evinin yakınlarındaki düğün salonunda düğünümü yaptım. Düğünde And Mehmet ÇETİN Bmw M5 ile dans ettiği Kiosk Kisk Of fire ile ilk dansımızı yaptık. 




Şoför vatarndaşını evinde atıp, direksiyonun başına gecip tekrar Paşaköy yolundan eşimle beraber Esenyalı'nın yolunu tuttum.  

Hız sabitleyici saate 80 km hızla kitledim, Çok güzel bir hız sabitleyicisi var arabanın. Doğrudan CVT şanzımanla ilişkili çalışıyor. Siz hızı düşürmek istediğinizde cvt şanzıman oranı düşürerek sizi yavaşlatıyor. Rampa aşağı olduğunda daha fazla oranı düşürerek motor fren oranını artırıyor. Bildiğin motoru kompresyonda tutarak hızı sabitliyor. Arabada Eco modu var ama, Gaz pedal sensoru açmaktan öteye gitmiyor. Gaza ne kadar basmanızı gerektiren bir yarım daire grafik orta konsolda sizi yönlendiriyor. Fakat bu çok sıkıcı ve dikkat dağıtan bir şey. Kısacası yavaş gittiğin sürece az yakıyor. Hız sabitleyici ile yaptığım eve dönüş yolunda arabanın rekorunu agele ettim. 5,5 litre yakıt tüketerek eve vardım. 


Sabahın 05:00 de kalktık. Balayımız için Kıbrısa saate 08:00 de ucağımız vardı. Son kez o kodaman ruhunu tatmak için X-trail'e aşkımla beraber bindik. 19 km sürüşten sonra benzin istasyonuna cekip depoyu son kez fulledim. 491 km toplam yol yapmıştım. Bir önceki mazot almamdan sonra 252 km yol yapmıştım . 22,31 litre mazot aldı deposu . Toplam 60 litrelik bir deposu vardı. Benim 140 130 km hızla süren Şoförüme rağmen 8,8 litre mazot yakarak finalini yapmıştı Xtrail.  


Sabiha Gökcen'deyiz, Isıtmalı koltukları açtık, Avis görevlisinin arabayı almasını bekliyoruz. İkimizde bu güzel rüyanın bitmesinden dolayı üzüntü içindeyiz. "Avisteki tüm arabalar benim say" desemde bu sadece espiriden öteye gidemiyor. Üzülüyorum. İçim bırakmaya el vermiyor. Haylen hatırlıyorum, Düğün bitip hareket ederken, gelin anasından ağlıyarak ayrılırken bu arabaya binmişti. Herkes bakıyordu bize. Kınada yine herkezin gözü Japonun üstündeydi. Şirketteki arkadaşlarım bile helal demişti. Ne mutlu gündü benim için, ne mutluki Xtrail bizimleydi. Mutluluğumuza ortak olmuştu. Güle güle X-trail. Güle güle İstanbul. 

 

Xtrail sonuc olarak bu düğün sırasında 10 litre yakıt tüketimi ile hareket etmişti. Cvt şanzıman sesiz motor, boydan boya cam tavanı, ısıtmalı koltukları, Beep Beep öten sensörleri, bana zenginliği tatdırmıştı. Eğer memlekete gitmek isteyen 7 kişi bulursam hesapları bölüşüp tekrar bir Xtrail kiralamak istiyorum. Bunu saymıyorum :) 

Arabanın içinde kalan tüm zarfları aldım. Zaten hiç dagıtmamıştım. Ne bilsin çoçuklar gelin arabası olduğunu, yanlarından gecene kadar anlamıyorlardı. Zindan gibi camlarıda iyi kamufle ediyordu bizi. Zarflardan 30 tl para çıktı. Onlada Kıbrıs'ta 70 lik rakı aldım. Yılbaşı akşamıda içtik bitti. 


Maliyetleri : 3 günlük sigortası dahil kirası 490 tl 
Yakıt maliyeti : 180 tl 
Yapılan yol : 491 km 
Yakılan mazot : 49 litre 
Süsleme bedeli: 50 tl 
Şoför bedeli: Kuzen sürdü  0 tl