Merhaba
Bayramın ikinci günü, Yuvacık'da bulunan Karakaya piknik alanına götürdüm..
Girişi 30 tl, ocağı ile bir çaydanlık çayı 20 tl ye aldım. Daha önceden Köfteci Yusuftan aldığım kilosu 38 liradan köfteleri, piknik alanındaki büyük mangalda pişirmek için ise mangal kömürüne aynı mekanda 7 lira verdim.
Her tarafında akan dereye sallanan salıncakları pek güzeldi. Küçük setler yapılarak, diz mesafesine kadar derinleştirilmiş göletlere serinlemek için girmek serbestti. Ben sabah 08:00 gibi giriş yaptım. Öğle 12:00 a kadar nezih bir ortam iken, 12:00 itibari ile arap , suriyeli ve yerli turist patlaması yaşandı.
Derenin karşısına geçmek için, tek tarafı olmayan bir köprü, köprünün karşısında, derenin başında örülen setin suyu yükseltmesi ile yatağın dışınan taşınan bir miktar dere akıntısının döküldüğü bir metre yüksekliğindeki yapay şelale bulunmaktaydı.
Ağaçlar son derece yüksek, tüm bölgeyi kapatıyor, güneş ışınların loş bir şekilde sızıyor, gri bir ortamda pikniğinizi yapıyorsunuz.
Daha önce yaşanan vukuatlardan dolayı, Wifi şifrelerini paylaşmıyorlar. çalışanların hepsi genç insanlar ve yeterince iyi ilgilenmediler. En kötüsü Kredi kartı geçmiyor. Mekan güzel ama müşteriye ilgi sıfır.
Buz gibi suya alışmak kısa sürüyor . bir kere alışınca soğuğu hissetmiyorsunuz. Oksijen çarpıp uykunuzu getirebiliyor. Uyumamak ve ayık kalmak için ayakları suya sokmakiyi geliyor.
Saat 15:00 gibi kalabalık inanılmaz arttı. Nerdeyse tüm alanlar doluydu. Çoçuklar buz gibi suya dalıp dalıp çıkıyordu. Biz sabah kahvaltısını ve öğle yemeğini yedik. Dönüş yoluna gectik..
Aytenin bize maliyeti yaklaşık 40 liralık lpg tüketimi oldu. Mekana biraz daha hazırlıklı gitseydik güzel olurdu. Mangal getirmiştik, oysaki alanın kendi güzel mangalları vardı. Nakit paramız yoktu, arabanın bozukluklarını harcadım. Alış veriş için kredi kartı geçen bakkala 8,5 km sürdüm.
Bugün Piyasası neredeyse benim arabanın 4/1 olan, bir otomobili test etme şansım oldu. Kendisi 1998 model 178 bin km devirmiş, 1,3 karbüratörlü motoru ile Skoda Felicia GLX..
Evet bu karbüratörlü 5000 devir cevirip maksimum 58 beygir üreten bir Skoda.. 4 silindir motoru 3000 devirde 94 newton tork üreten yalnız 950 kiloluk ağırlığa sahip bu canavar, bana eski bir otomobilin nasıl birşey olduğunu gösterdi. 1990lı yılların sonundaki baz model ekonomik şehir içi arabası ile günümüz otomobillerdeki o büyük farkları görmemi sağladı. Bunun yanında bu kadar ucuz bir otomobilinde tercih edilebilirliği , paranızın hakkımı değilmi görmüşte oldum.
Arabaya ilk bindiğimde, direksiyon sabit olması ile şok yaşadım. Hiç bir ayarlama seçeneği yoktu. İkinci şok ise, eski kısa boylu sahibine göre ayarlanmış içi ve döşemesi dolgu ile yükseltilmiş koltuğa oturmam. 185 cm boy ile kafam tavana sürterek sürüş pozisyonuma geçmiş oldum. Herhangi bir yükseklik ayarı yok. Tavana sürten kafamdan dolayı, cam çıtalarından aynalara bakmak bir hayli zor olmuştu. Diğer zorluk uzun ayaklarım direksiyonun altına çarpıyor olmasıydı . Koltuğu kaydırdım en azında bacaklarımı dreksiyondan kurtarmış oldum. Artık aynalara bakmak için kafayı az eğecektik.
Aracın üstünde aldelsa marka lpg kiti vardı. Bu tip karbüratörlü araçlarda fazla seçenek yoktur.
Eski sahibi lpg firmalarıyla fazla haşır neşir olmuş, subab yağlama sistemi takılmış. Yine vacum ile ekonomi yapıldı idda edilen tipte aracın üzerinde vardı. Aracı calıştırmak için önce gaz konumunu ayarlayıp, sonra debriyaja basıp, marşa vermeden önce kontak anahtarı yarım cevirdikten sonra lpg sisteminden gelecek ikaz sesini beklemek gerekiyor. Sese istinaden zar zor 2 tur atarken, gazada biraz basıp motorun çalışmasını sağlamak, ilk 10 15 saniyede ise gaz pedalına hafif basarak, motora yakıt takviyesi yapmak gerekiyor. LPG yüzünden gaz tepkisi biraz ölmüş arabanın. Ama bu şimdilik sıkıcı bir durum değil zaten ilk iki denemeden sonra alışıyorsunuz. Sonucta 13500 tllik arabadır kendisi.
Kendi Hyundai i10 aracıma örnek verecek olursam, arabanın debriyaj pedalı benim arabamın bitik debriyajın dan daha yumuşak, çok daha kısa bir yolu olan telli bir sistem ile çalışıyor. Pedalın yolu benim arabamdaki yolun 4/1 daha kısa olması bana daha kolay kullanılırmış gibi geldi. Bu durumu sevdim. Vites geçişleri ise 20 yaşındaki bir araba için fazlasıyla rahat. Biraz sert ama yollar belirgin, taktığınız yerden hiç çıkamayacakmış gibi duruyor. Kendi arabamda kadar rahat vites geciyor ki, sanki taktığım yerden vites kolu geri atacakmış hissi vermesi bakımından, Skoda bana daha sıkı geldi. Benim gibi bazı şeylerin sıkı ve ağır olmasını seven insanlar için birebir. Arabanın 20 yaşında olması bende ortaçağ kalesi gibi duvarı gibi hissettirdi. İlk günki şaşalı dönemini atlatmış, döküleceği kadar dökülmüş, artık bu seviyeden daha aşaği inemez, ama bu amacını yerine getirmeyeceği anlamına gelmez. Aynı yıllardır İstanbul çevreleyen Bizans surları gibi.
Direksiyon ile ilk temasımız, beklediğim gibi oldu. Hidrolik olmayan dreksiyon, iyi bir kas gücü istiyor. Özelikle durağan halde çok ağır. Evin sokağından ana yola geçerken bildiğiniz kamyon gibi geniş döndüm. Kolumu Hyundai'den alışmış elektrikli direksiyon sistemi yüzünden, Skoda tur algısı , sertlik ile birleşince, yolun karşı şeridine kadar çıkmak zorunda kaldık.
Aracın sinyalleri, silecek kolları, hep bildiğimiz tanıdığımız yerlerde. hiç yabancılık çekmedim. Arabanın canımı sıkan tek şey, Debriyaj ayağı için Foodrest olmaması. Ayağımı düz zemine koyarak dinlendirdim.
Arac ile yürümeye başladık. Daha ilk 300 metrede kendimi 1200 devir dakika 3 ncü vitesde giderken buldum. Araba 4 silindir, ve torku 94 newton. Bunuda 3000 devirde veriyor. Arabanın yürüyüşü kismen dizel araba hissi gibi, ama i10 ile kıyaslanınca çok düşük bir devir. Ben arabam 3 silindir. bu sebeble sokak arasında düşük devirde yapabileceğim en iyi durum 2000 devir dakika ile sürmek, 3 ncü vitesde düşük hızda en az 1800 devir cevirmem gerekiyor. Aksi takdirde vuruntu oluşuyor. Skoda 1200 devirde 3ncü vitesde yürüyor, gaza basıncada hızlanıyor. Üstelik LPG ile bunu yapıyor.
Paşaköy yoluna bağlandık. Arabanın frenleri gayet iyi, hatta abs olmadığını bilmesem anlamıycam. 20 yaşındaki arabadan bahsediyoruz. Arac ile otobana çıktık, ondan önce çok dik bir rampayı, 1300 motor 58 beygir bir arabaya yakışır şekilde tırmandı . Sanki 20 yaşında değilmiş gibi. Sanki kendi arabamı kullanıyorum o rampada. O derece karakterleri aynı. Lakin Otobandayız, 3500 devre çıkamıyoruz. aslında çıkarızda ben yüklenmiyorum. Motorun sesi bana yüksek devire çıkmam için teşfik vermiyor. Ne tekim aracın klima yok, fanıda çalışsada havayı nerden aldığı meşhul. İç sürkülasyon veya dış sürkilasyon butonu yok. Mühtemelen dış sürkülasyon tek opsiyonu ile çalışan bir kalorifer . Araba LPG olunca onuda açmıyoruz. Camlar açıkkende gürültü oluyor. 3000 devir 90 km hızla gittiğimizi düşünüyoruz, Hız göstergesi bozuk. Teli kopmuş yaptırmaya gidiyoruz.
Araba bir şekilde 3000 devire kadar güzel yürüyor. Fakat 3000 devirden sonra çok daha yavaş devirleniyor. Bu noktadan sonra daha fazla basmak gereksiz olduğunu düşünüyorum. Gözümü hararet göstergesine çeviriyorum.
Felicia Favorit serilerinde , hatırı sayılır bir hararet sorunu vardır. Babamda eski favoritinde aynı sıkıntıyı yaşamıştı. Otobanda sabit hız ile giderken hararet 80 90 arasında iken, şehir içine girip bir iki dur kalktan sonra 90 üzerine çıktı. Hemen imdata Fan yetişip iki tur döndükten sonra motor soğudu. Seviye normale düştü. Bu noktada söylenecek bişey yok, benim i10 da aynı şekilde çalışmakta, aynı sıklıkta fan devreye girmekte ve aynı sıcaklı seviyelerinde çalışmakta. Ne tekim balçık gibi olan çamurlu radyatör suyunuda bakım esnasında temizlettik.
Pendik Velibaba'da internetten aldığım tavisyeler üzerine Lider oto Musa ustaya gittik. Aracımızın bakımları yapıldı. Arka teker bilyesi, kampana bakımı, yırtık dreksiyon körüğü, patlak rot körüğü ve patlak iç körüğü değiştirildi. Ses yapan ön sağ tekerin boşluğu alındı, radyatör suyu temizlenip antifreez dolumu yapıldı. Parçaların hepsi vardır ve işcilikle beraber 300 lira tuttu.
Arabanın limitlerini bilmediğim için sanki i10 kullanıyor gibi kullandım. Bu konuda yabancılık çekmedim. Ama gazı fazla kaçırıp biraz patinaja soktuğumda doğrudur. Dayım daha önce aracın arkasının gelip spin attığınıda anlattı. Arabada esp yok. Güvenlik önlemi adına sadece Emniyet kemeri ve fren pedalı olan bir otomobil. Süspansiyonları i10dan yumuşak. İ10nun pata küte girdiği yerden bu daha yumuşak geçti.
Ustamız arabanın kondisyonunu sevdi, verdiğimiz parayıda hakkettiğini söyledi. Ama arac motoruna takılan iki sahte düzenek içinde para tuzağı demeyi de ihmal etmedi. Subab yağlama ve vacum sistemi.
Peki 13500 tl bu araba için büyük bir rakam mı. 40,000 tl aynı ebatlarda olan beni hyundai i10 ile kıyaslandığında bedava gibi geliyor. Hidrolik direksiyonu, kliması, elektrikli camları, abs, esp ebd, hava yastığı, yüksek devire rahat çıkabilen Dcvvti motoru arabanın yok. Ayarlanabilir direksiyon ve koltuk yükseklik ayarıda yok. 13500 tlye İett otobüsünden daha konforlu ve güvenli bir otomobil alıyorsunuz. Ben bekar olsaydım, çok rahat 13500 liraya benden böyle bir Skoda alırdım.