Ayten....
İlkez 2014 yılının soğuk bir kış akşamı,
otobus durağından evime olan 2 kilometrelik yolu yürüken görmüştüm
kendisini. Günün erken bitmesi ile
zifiri karanlığa bulanmış caddede yürürken, mavi mavi parıldayan iç aydınlatması
ile dikkatimi çekmişti. Ara sıra internette gördüğüm bu arabayı ilkez kanlı
canlı görmüştüm. Ve hasıl bir merak uyandırmıştı bende. İlk ozaman tanıdım
Otopark'ı. Hyundai i10 hakkında internette araştırma yaparken "Angry Bird
: Hyundai i10" testlerini izlemiştim.
Çeşitli araba arayışlarından sonra , Mayıs
ayında 2014 model Hyundai i10 1.0 Blue aracımı satın aldım. Bu satın alma
hikayesi ise ayrı bir konudur, ama anlatsam buraya sığmaz. Sizde sıkılıp
gidersiniz. En iyisi biz Hikayemize ilk 2000 km yaptığım ilk iki haftasına sonrasına gidelim.
Arabayı aldım , şehir içi performansı
ortadaydı, yeni arabam ile daha büyük maceralar yapmak istiyordum. Babamı
kandırıp, eşimide ikna edip neredeyse 6 yıldır yapmadığım bir yolculuğa
cıkıcaktım. Hedef Memelketim Sivas....
Ben Hafik'liyim..
Sivas- Erzincan yolu üzerinde, Pendik'deki
evime 900 km uzaklıktaki bu şirin ilçe, son zamanlarda gelişmiş bir yer. Fakat benim ailemin yaşadığı yer bu ilçeye 25
km uzakta bir mezradır. Düğer köyüne bağlı , fakat köyden 5 km uzakta bulunan
Karapınar adında doğa ve yeşillikler içinde harika bir yerdir. Burada amcam ve dedem iki hane beş nüfus
yaşarlar. Yazın nüfüs 30 kişiyi
bulabilmekteydi. Kendi ekip bictikleri
ürünleri tüketir , hayvancılıkla geçinirler.
Arabamız Hyundai İ10 1.0 Blue,
Sen nasıl bir varlıksın, 2000 km gezdim şu
güne kadar, yakıt maliyetleri adamı evde oturtmayacak düzeyde. Motoru Kappa kod
isimli Bi-fuel bir motor. 1.0 litrelik hacmi, benzinde 69 beygir iken LPG
modunda 67 beygir üretmekte. Normal 1.0 i10 modelleri, 5500 devirde 67 beygir
iken, benim motorun diğer modellerden 700 devir fazla cevirerek aynı gücü elde
edebiliyordu. Benzinde ise fazla devirden dolayı 3 beygir fazla güç
üretiyordum.
Torkum fabrika verisi olarak 90 nm gözüksede,
bir üniversitenin yaptığı testlerde 100 nm üzerinde çıkmıştı.
Tüm bunları incelerken, iş yerimde en uygun
vites-devir-hız noktalarını internetten bulduğum bir Motor performans eğrisinde
incleyip notlarımı alıyordum ...
Araba beşinci vitesde, 2500 devir atıyor ve 80
km hız yapıyor. Bunu yaparken düz yolda 3,3 litre benzin harcıyor. Motor bu
devirde tam gaz basıldığında 30 beygir gücü üretip 80 newton tork veriyor. Bu şekilde hareket etmek belki ekonomik ama
dip gaz basıp bir araba sollamak için 30 beygir gücünüz oluyor. Ben bunu pek çok kez tecrube ettim. O 30
beygir senin 1118 kilo olan arabanı sollatmaya yetmiyor.. Biz bunu ilk şehir dışı yolculuğumuzda,
Maşukiye gezmizde fazla fazla hissetmiştik. Heleki bir Kartepe tırmanışı varki
anlatılmaz yaşanır.
Klima actığında ise her devirde 5 beygir
düşüyormuş gibi hissediyorsunuz. Bu beygir düşüşü motorun cevirdiği devir
artıkca hissi azalıyor. 2500 devirde 5 beygir kaybetmek, 25 beygirbir otomobil
sürüyormuş hissi yaratırken, 3500 devir ve üzerinde klima etkisi neredeyse kayboluyor.
Bunun sebebi güc kaybının yüzdeye olan oranı olarak düşünüyorum. 6200 devir çeviren fakat genelde 4000 devirin
üzerine bile çıkmadan kullandığım değerli bücürüm topu topu üç silindirli
olmasına rağmen, beşinci vitesi sonradan koyma gibi duran, 5 ileri bir şanzıman
eşlik ediyor. ilk 3500 devirde 4 ile 5 arasında 500 devir fark var yok gibi.
İlk 1-2-3 viteslerin oranları alabildiğince uzun iken, (1.0 motoru baz alırsak
uzun diyorum) 4 ve 5 kapı komşusu gibiler.
2-3 gecişlerinde rampa çıkıyorsanız ciddi bir devir cevirip üçüncü
vitese takmak daha mantıklı olur. Çünkü motor uzun orandan dolayı alt devirde
kalıp sizi eski vitese düşürmenize neden olabilmekte.
Neyse biz bücürümüzü ezmeyelim, benim Blue
taglı kücük i10'um maşukiye yolunda 215 km yol tepip 29 lira yakıt masrafı
çıkartarak, Annemi Babamı Eşimi şaşırtmıştı. Bir otomobil 215 km yol yapıyor,
dağa bayıra çıkıyor, 4 kişi içinde seyehat ettiriyor, 29 lira yakıt bedeli
çıkarıyor. Olacak iş değil :)
Hadi artık yola cıkalım, Bavulumu hazırladım, Aytenim
babam ve ben .. Otobana Kurtköy gişesinden girdik, LPG almak için Opet Aygaz
istasyonunda durduk. İlk Ohamızı yaşadık.. LPG 2,45 lira..... Adamlar Otobanı
Rant alanı yapmış. 2 liradan lpg alıyordum, otobana çıkınca 2,45 ile
karşılaşınca şaşaırdım.
Neyse artık 17 litre yakıt için 43 tl ücret
ödeyip otobanda 120 km ile seyretmeye başladık. Araba 110-120 km hızlarda 3500
devir ve üzerinde olduğu için sürekli maksimum tork bandında ilerlediğinden
sollamalarda ve tırmanışlarda pekde sıkıntı yaşamadık. Ne zaman bir boğulma
hissi doğdu, bir alt vitese komşu dörde
çektik.
Bolu tünelinde çalışma olması sebebiyle
otobandan çıktık. Eski bolu dağını tırmanırken bile devirli motorumuz uzun
tırları sollamaya yetiyordu. Sadece iki kişi veiki çantadan oluşan yükümüzde
aracı zorlatmıyordu. Otoban boyunca lpg noktaları hep aşırı fiyat etiketleri
ile doluydu. Bolu dağının başında Kaynaşlıda Aytemiz istasyonunda 2,09 litre
gazı görünce, değpomuz tamamen bitmesede doldurduk. 187 kilometre için, 14 litre gaz yakmış, 100
km de 7,68 litre tüketime imza atmıştık. Gazı litresi 2.09 liradan alınca kilometresi
16 kuruşa gelmişti. Burda yüksek süratimizin, zaman zaman 4ncü vitesde 4000
devir ile arabayı yürütmemizinde etkisi çoktur.
Bolu dağına dolu depoyla çıkıyoruz, LPG
modunda çekiş yeterli. Memlekete olan yolculuğumuzu asgari düzeyde tutmamız
gerekiyor. Bolu dağında yer yer düşük vites yüksek devir ceviriyoruz. Burda
motorun sağlığını düşünerek kısa süreli bir benzin kullanımı yaptık.
Cankurtaran gecidi rampasını tırmanırken, 1500 rakım tabelasına kadar benzinde
ilerdik. Araba Benzinde iken bir miktar daha iyi çekiyor. Klimada açık oldunu
belirtmek isterim.
Ankara Mamak'a kadar %5 benzin %90 LPG ve %5
rampa aşaği seyir karışık kullanım yaparak geldik. Mamak Opet vardığımızda 236
km yol için 13 litre lpg tüketmiştik.
Kurtköy Mehmetçik dinlenme tesisindeki
Opet ile Mamak Opet arasındaki
420 km yolu Ayten ile 05:30 saate almıştık. Buna 1 saatlik yemek
molamız, Bolu dağına tırmanmız ve sık sık depo doldurma süremiz dahildi.
Ankaradan çıkınca, ıssız bir yolda ilerlemeye
başlıyoruz, ne istasyon var ne dinlenme tesisi.
Lpg depomuzu doldurmak istemiyoruz. Bir bakıma bir depo testi gibi
oluyor. Çünkü adı sanı duyulmamaış petrol istasyonları bu ıssız yolu istila etmiş. 150 km oluyor,
lpg göstergesi yarıya iniyor. 290 km yol sonunda lpg ışığı yanmaya başlıyor.
Sivas Merkeze kadar durmak yok. i10 blue 27
litre LPG tankı sahiptir. Genelde 19 litre gaz bittiğinde, yani depoda 8 litre
gaz kaldığında ışık yakar. 5 litre daha yaktığında , yani depoda 2-3 litre lpg
kaldığında Benzine otomatik geçer. Sivas merkeze vardığımızda lpg deposunu
doldurduğumuzda 24 litre gaz alacaktı. 417 km yol için 24 litre gaz , çeyrek
depo benzin yakmıştık. Sivasda 24 litre lpg için 63 tl vermek zorunda kaldım. Benzin
değerini veremiyorum. Ama depoya 50 tl
lik yani 11 litre yakıt koyduğumda depo yarım depoya yükselmişti.
Arabamız Sivas Merkeze kadar, 9:22 saat kontak
açmış, 854 kilometre yol tepmişti. Bizim dinlenme sürelerimiz ile bu yolculuk
10:30 saat sürmüştü. Sivas'a varmak için üç defa yakıt almak zorunda kalmıştık.
Son aldığımız benzin ve lpg yakıtı dönüşte kullancağımız için onu saymaz isek
854 km yolu kat etmek için 106 liralık Lpg ve bir miktar benzin (mühtemelen 5
litre benzin) tüketmiştik. Kilometreye
vurduğumuzda 13 kuruş etmekteydi.
Aslında tüm hikayem burda bitmiyor, Videomu
izleyerek bu sıkıcı yazıyı biraz daha
keyifli hale getirebilirisniz.
Ben yazarken keyif aldım, umarım siz okurken
keyif alırsınız.