22 Mayıs 2015 Cuma

2015 Model Ford Fiesta 1.5 TDCi ile Kaz Dağlarında Hypermiling Bölüm 1

Hypermilling...
Bunu Google'de yazınca karşınıza Energy-Efficient Driving çıkar. Kısaca, Otomobille seyahat ederken en etkili yakıt tüketim yöntemlerin geneline verilen bir tabirdir.

Havacılık..
Otomobillere sürekli ilham veren ucaklar, dünyadaki en iyi Hypermiling yapan araçlardır. Hypermiling yapmak zorundalar dır, çünkü ucağın havada kalmak için yakıta ihtiyacı vardır. Havada durup park edemezsiniz. Yakıt inemden biterse sonunuz nasıl olur herkes biliyordur. Ucaklar bu iş için 5 veya 6 tane işlemcili bilgisayarlar kullanır. Bu bilgisayarlara FMS denir. FMS'nin amaclarından biri  ucağın minimum yakıtla maksimum yol alması için elinden geleni yapmasıdır. Ayrıca ucağın hayati organlarınında maksimum randımanla minimum servis görceği düzyde kullanmaktır. Uçuş için rotayıda bu cihaz planlar.

Fms günümüz otomobillerine henuz taşınmış değil, fakat kimi yan özelikleri otomobillere aktarılmıştır. Bunların arasında hız sabitleme sistemleri ve elektronik gaz pedalı kontrolleri sayılabilir. FMS ucak kalkıştan önce programlanır, Önce ucağın ağırlık bilgileri , depodaki yakıt miktarı girilir. Kalkış için kullanıcal pist ve rota girilir. Uçmak istenilen irtifa yazılır. Seyir sırasında takip edilcek airwaysler ve intersectionlar tek tek bilgisayara girilir . Ucak set edilir. piste koşar , kalkıştan 200 metre sonra tüm kontrolleri eline alır , ucağı alıp gider.



Fms Piste kalkış için gerekli maksimum gücü motor kontrollerine iletir. Ucak yarım dolu ve pist uzun  ise %85 güc veya ucak dolu ve pist kısa ise %110 tam  gücte kalkış yapabilir. Her şey fms için gireceğiniz dataya bağlıdır. Ucak türbinleri devir limitlendirme vardır. FMS bunu kullanır. Belli bir devrin üstüne çıkmaması sağlanır. Motorun gereksiz yere zorlanmasının önüne gecilir. Servis ömrü uzar, Bakım ücretleri azalır.  Bu aynı otomobilde her 2000 devirde vites değiştirmeye benzer, Yokuş aşağı 1200 devirde vites atrırısınız, Bu ucaklarda boş iken uzun pisten havalanması gibidir. Düz yolda vitesi 2000 devirde değiştirirsiniz. Bu da ucak yarı yukle uzun piste kalkış yapmasına benzer, Arabanızla yokuş çıkarken 3000 devirde vitesi takarsınız , buda ucaklarda kısa pisten tam dolu kalkışına benzer.



Günümüzde Jet motorları çok gelişti. FMS sistemleride bir  okadar ileride.  1982 model Boeing 737-300 her 1 yolcu için  100 kmde 3,5 litre yakıt tüketiyordu.  1997 yılında ise Boeing 737-800 yeni nesil ucaği ise 2,7 litreye düşürdü. Yakın gelecekte himzete girmiş olan Boeing 737-900er ise bu rakamı 2.59 litre çekmiş durumda. Airbus yeni 319 modeli NEO ise 1,93 litre yakıt tüketirken , dünya rekoru 1,81 litre ile  bombardier cs 300 adlı dar gövdeli 150 yolcu kapasiteli ucağa aittir.


Günümüzde Otomobillere ucaklardan bir çok özelik aktarılmıştır. Uçaklardaki motoru kontrol eden üniteler yerine, sizin ne istediğinizi anlayan ve gaza olan baskınıza göe vites değiştiren şanzımanlar gelmiştir. Mesela  Powershift şanzımanlar, gaza basma oranıza göre motor devrini değişken aralıklarda kullanarak vites değiştirmektedir yada yakıt tüketimi için en hızlı şekilde yüksek vitese geçmek için minimum devrinde vites değiştiren DSG şanzımanlar gibi.




FMS'ye siz elinizle bilgisayara bilgi girerken, yeni nesil arabalarda, bilgiyi gaz pedalına basarak datayı bilgiyi girmektesiniz. Gaza ne kadar yüklenirseniz aracınızdan okadar güc alırsınız. Arabanız sizin yokuş çıktığınızı, aşırı yüklü olduğunuzu veya hıza ihtiyacınızı gaza basma oranınızla algılamaktadır. 

Fms, ucağınızın eldeki yakıtla yapılabilcek en hızlı ses altı hızda kilitler. Bu genelde 950 km civarı bir hızdır. Fms bu hızı duruma göre 850 km de yapabilir 1000 km de çıkarabilir. Alcak irtifada ise hızınız 250 kiasa limitlerki buda yaklaşık 450 350 km arasında yükseltiye göre değişir. Fms işte o kadar akıllıdır ki, günümüzde 65 yaşında pilotlar bile emeklilik istemeden ucak kullanmasını sağlar. 

Günümüzde henuz FMS tipi sistemlere tam anlamıyla sahip bir araba üretilemedi. Amma daha öncede dediğim gibi bu FMS nin sahip olduğu bir çok aygıt araçlarıma eklenmeye başladı.

Fms nin otomatik motor kontrol sistemi, otomobillerde elektronik , motoru boğmayan oksijen sensörlerine bağlı ecu tarafından kumanda edilen gaz pedalları olarak karşımıza çıkar.
Fms nin güc kontrolleri ise otomobillerde gaz kolu ile ilişkilendirilmiş CVT, DSG, Powershift ve elektronik beyinli tork konverterli şanzıman olarak görürüz.
Fms navigasyon özelliği ise otomobillere bağlanan İnternet ile etkileşimli, anlık trafikle varış noktasını harmanlayarak size en ideal yolu çıkaran navigasyon cihazı olarak düşüne biliriz.
Fms nin hız sabitleme özelliğini ise Arabalarda son günlerde standart donanımda sıkca karşımıza çıkan hız sabitleme sistemleri olarak düşünebiliriz.

Ucaklardaki fms ile Arabalardaki otomatik sistemler arasındaki fark. Tüm bunları yöneten FMC yani Flight Managament Computer yerine , arabalarda bu tüm kontrolleri yapanın "İnsan" olmasındır


Öff lafı çok ama çok uzattım. Gelelim ana konumuza, Fms nin Fmc si insan dedik ya, aha o insanlardan biride benim. Tatil için Cunda adasına gezi söz konusu olunca, öğrendiğim tüm Hypermiling kurallarını 1000 km lik Cunda yolculuğundan denemek istedim.

Hadi Arabamızı Alalım.


İett otobusune 4.5 tl para ödeyip sabiha gökcen havalimanı gittim. Avis'den önceden rezervasyonunu yaptığım Fiesta aracım için başvurumu yaptım. Büro temsilcisi, " üzgünüz hız sabitleyici fiestalarımızda artık bulunmuyor" demez mi. Tüm Trend x donanımlı Ford fiesta araçları filodan cekmişler. Yerine Trend donanımlı 2015 daha rodaj bile olmamış, sadece 15 km de beyaz bir fiesta karşımıza cıktı. 
Üstünde haylen laylonları duran bu Fiesta sadece ama sadece 15 km yol gitmiş, bu benim avantajım dan cok dezavantajım dı. Aracın daha motoru alışmamış. Deposu ağzına kadar dolu haliyle bile 694 km menzil sunabiliyor du. 

 Ford Fiesta 1.5 TDCİ üstünde hacmi 1.6 dizel motordan türetilmiş 1.5 litrelik bir motor bulundurmaktadır. Avrupada bu modeli allayıp süsleyip ECOnetich paketle satıyorlar. Fakat orda motor gücü 95 beygir olarak sunuluyor. Türkiye için ise start stop sistemi olmayan, frenden elektrik üretmeyen, 75 beygirlik yarı modifiye motoruyla satın alıyoruz. Bize ittirilen fiyatıysa, 52000 tl gibi rakam oluyor. Sadece pazarlama ve rekabet öğelerinden dolayı, çok talep gören bir filo arabası olmasıylada Fiestamız çok pahalı. Oysaki powershift 1.6 litre benzinli versiyonu kiralamada 25 tl daha pahalı. Oysaki dizel fiesta , beniznli fiestadan çok daha pahalı satın alınıyor. Fiyatı 45000 tl civarında Trend X alabiliyorsunuz.

Fiestamı alır almaz, tüm ölçüm aletlerini sıfırladım. Trip göstergesini, yakıt göstergesini, sıfırladım. Şehrimiz İstanbul da yolculuk öncesi 1 2 alışveriş noktasına alacaklarımız için klasik sürüş sergileyerek intikal sağladım.



Yolculuk için belirlediğim saat, Cumartesi sabahının 05:00 idi. Saatleri kurduk bagajımızı akşamdan arabamıza doldurduk. Arabanın bagajında bir büyük bavul , beyaz kılıfına konulmuş  yaklaşık 20 kilo ağırlığında bebek yatağımız, aralara sıkıştırılmış bir kaç içi oyuncak vs dolu poşet koydum. Şöför koltuğunun arkasında yolcu koltuğu diz alanına ise bebeğin yürüteci, bezi, maması, yol azığı felan fıstık doldu. Annesi koltuğun üstüne güzel bir yatak yaptı. Bebeğimizi yatırdık. üstünede battaniyesini serdik. Emniyet kemeriylede battaniyesini sabitledik. Mışıl mışıl uyudu. 

Yolca çıkmadan evvel daha önceden Android Lg G2 telefonum için, çakmak şarjı almıştım. Çünkü nedense Fiesta'mın Usb portu telefonumu şarj etmiyor. Kesik kesik şarj ediyordu. Fakat nişanlıma ait İphone 4 s telefon çok guzel şarj oluyordu. İphone 4 s telefonu usb şarja bağladım. Lg G2 telefonumu el freni arkasındaki büyük boşluğa koydum. İnterneti paylaşımını actım. Böylece tüm araba içinde internetimiz olucak. G2 boşa çıkarmamın sebebi onu resim çekmek maksatlı kullanmak içindir. 


İphone 4 s önceden kurduğum Yandex Navigator ile Güre rotasını actım. Fakat ufak bir sorun gördüm. Rotamı Hereke - Karamursel Arabalı vapuru üzerinden gösteriyordu. Ben gecenin 05:00 inde yada artık kaçta varırsak benim arabalı vapura kaptıracak param yok kardeşim. Yolun tamamı zaten 440 km. Hereke ile Karamürsel karadan zaten 68 km. Ben bu 61 km yolu 40 dk da alırım üstünede taş catlasa 4 litre mazot harcarım. Oda litresi şu an 4.06 kuruştan bana 16 tl ye patlarki, Araba vapuruna verceğim araba ve yolcu parası bu rakamın çok çok ustunde. 


Vayy be, 440 km lik ilk seyahetime çıkıyorum. Yanımda Nişanlım, Baldızım, Baldızın bebeği. Bagaj silme dolu, koltuk aralarına kadar malzeme dolu. Birde küçük yatağımız var. Hypermilling de öğrendiklerimi denemek için harika bir ortam. 


* Arabanın Fabrikanın belirtiği durumda olması : Araba fabrikadan yeni çıktı zaten. Lastik basıncıları 32 önler arkalar 28 bar. Motor yağı yeni, araba zaten daha 13 km yol gitmiş. 
* Arabanın yük durumu : Arabanın her yeri tırı vırı dolu. Arabam ağır arkadaşlar. Bayanlar 60'ar kilo çekse , bende 75 kiloyum. Bagajda  nerden baksan 100 kilo çeker, Koltuk arası da 15 kilo çeker. Kafadan 310 kilo yük var arabamızda, Arabanın yüklü olması ortalama %20 yakıt tüketimini artıran bir etkenmiş. Benim arabanın karma yakıt tüketimi 3,7 litre imiş. Bunu yolun sonunda öğrenceğiz yakıtımızın ne kadar tükendiğini. 
*Efectif hızı korumak: Yakıtın en verimliği olduğu hızlar ortalama 72 km olarak ölçülmüş. Trafiktende kaçınmak gerekliymiş. Ayrıca Trafik kurallarına uyarsak zaten en ideal yakıtı verimliliğini yapıyormuşuz. 
*Doğru vites seçimi. İşte en iddalı olduğum yer. Arabanın doğru vitesde doğru devirde gitmesi yakıt tüketimini doğrudan etkileyen en önemli kuraldır. Normal A segmenti bir arabayı, saate 97 km hızla tutabilmek için 10 ile 15 beygirlik bir güç yeterlidir. Bu normal benzinli bir otomobilde son vites oranında 2500 d/d civarıdır. Fakat benim aracım B segmenti ve yüklü bir Dizel Fiesta. Arabamın boş ağırlığı  1033 kilogram ve içinde 310 kilo yükle, 1343 kiloya ulaşmış durumda. Arabamda kullanılan modifiyeli DLD 4 motorun maksimum torku 1750 devirde 185 nm olarak ölçülmüş. Benim bu devirde ürettiğim motor gücü ise 45 beygir olarak görünüyor. Şimdi tekarar bakalım, Kompakt bir arabanın 100 km hızı tutabilmesi için 15 beygir yetiyor ise, benim fazladan 30 beygir gücüm vardı. Bu demek oluyor ki, motorumun rampalarada hacıyacak 30 beygir toleransım var. Arabamın 5 vitesli şanzımanı, son  oranında her 1000 devirde 48 km hız üretebiliyordu. Bu da 2000 devirde 100 km hız üretemek oluyor. Yani 100 km hızla giderken bu araba 2000 devir cevirirken tam 54 beygir güc üretiyor. 

Arabam ne kadar yüklüde olsa benim elimin atında 50 beygirden fazla güç vardı. 
*Hızlanma ve yavaşlama : Arabam karburatörlü olsaydı bir anlam ifade edebilirdi. Ama arabanın elektronik gaz pedalı tel yerine eleketrikle sinyal veriyor. Ben ne kadar gaza basarsam basıyım, o olabilecek en yüksek ideal karışımoranıyla cevap veriyor. Yani tam gaz basınca lökül lökül içmiyor. Ama yine ben gibi hypermilling yapaak adam için az bucuk oynama fırsatı veriyor. Onuda yazı sırasında anlatacam. 

Yolca çıktım , yarım saat oldu. Sabaha karşı 05:30 henuz Anadolu otobanlarından çıkmadım. Saate 100 km hızda ilerliyorum. Anlık yakıt tüketimi her saniye değişiyor. 2,0 litre de gösteriyor 6,5 litrede. Bu ne saçmalık. En iyisi ortalamayı gösteren yakıt tüketim ekranını açmak. Saate 100 km hızda arabayı korumak için resmen pedalı okşuyarak basıyorum.

Sık sık yola daldığımdan saate 100 km hızı korumakta başarısız olmaktayım. Ayaklarım yavaş yavaş gaz pedalı üstündeki baskısını cekiyor. Göstegeye baktığımda hızımın 80 km hıza gerilediğini görüyorum .

İphone 4 s telefonu, navigasyon açık bir şekilde, saatin ve radyonun bilgilerinin olduğu işe yaramaz ekranın önüne peçeteyle tutturdum. Göstergelerimi kapatmamasını istedim. Keşke arabamın hız sabitleyicisi olsaydı.  100 km hızı korumak için çok direnmek zorunda kaldım. Gaz pedalında bir takım yerine göre oluşan death zonelar var. Küçük bir rampaya tırmanıyorken arabanıza belli oranda bir gaz artışı sağlarsınız. Fakat düz yolda hızımı artırmak için bile bastığımda motorumun sesi değişmesine rağmen bir ileri atılma veya hız artışı göremiyorum. Gaz pedalına saate 80 km hızla giderken %15 basıyorum. hızı korumuş oluyorum. Ama %20 basıncada aynı hızı korumaya devam ediyor herhangi bir hız artışı görülmüyor. Sadece anlık  yakıt tüketim 4,4 ise 5,8 oluyor. %25 basınca ancak hızım artmaya başlıyor ve ivmeleniyorum. İvmelendikten istediğim hıza ulaştıktan sonra ayağımı %20 oranına getirdiğimde hızımı koruyabiliyorum. Hatta yoklaya yoklaya %19 %18 yapsam bile o 100 km hızı tutabiliyorum. Tabi siz benim kadar takıntılı hypermilling yapacam diyen bir insan olmadığınız için bu farkları hissetmiyor bile olabilirsiniz.




Kocaelid Anadolu otoyolundan çıktığımda, Gölcükteki bir düzine kırmızı ışıkta durmak zorunda kaldım. Bu na rağmen yakıt tüketimi 4,1 litreyi tutturmuştum. Yaklaşık bir saatlik düz yolda 300 kilo ağırlıkta yük taşıyan fiesta için değer güzeldi. Aslında hedefim 4,0 litreydi. Çünkü çok çaba harcamıştım.




Gemlik yollarında giderken saate 100 110 km hızla ilerlemeye karar verdim. Cünkü yavaş sürdüğüm konusunda şikayet almıştım. Arabam bu tempoyla gitmeye başladığında hızlı bir şekilde 4,4 litre tüketim ortalamasına dayandı. Bursa yoluna çıktığımzda saat 07:00 olmuştu.



Yol kenarında bir Opet benzin istasyonu buldum. Buraya girdim. Biliyorum ki en güzel tuvaletler burda. Marketin içinden girerek tertemiz tuvaletlerini kullanarak rahatladım. Ne zaman yolda sıkışsam, bir Opet benzin istasyonu ararım. 




Yolumuz dümdüz , Bebeğin keyfine diycek yok. Annesi Otobusle yolculuk etmekten kurtulduğu için memnun. Çünkü otobuslerde yolculuk edersen bebeğini kucağında taşıma zorunluluğu var. Ekstra Bilet alıp koltuk alman gerekiyor. Güre Otobus bileti 70 tlden satılıyor. 3 kişi gidip gelmesi 420 tl. 




 Saate 100-110 km hızla giderken bir anda önüme çıkan düm düz bir yolda biraz gaza gelerek tam gaz verdim. Çünkü baya baya sıkılmıştım gazı koklat maktan. Araba daha yeni idi. Avis arabanın rodajını bana bırakmıştı. 120, 130, 140 evet yavaş yavaş 150. Artık 160 km olunca durdu kaldı öyle, Son hızım 160 km, Beyaz fiestam'ı daha zorlamaya gerek yok. Arabanın maksimum fabrika verisi 167 km ölçülüyordu. Bende bu şartlarda 160 km hıza ulaşmayı başarmıştım.



Yokuşlar, ah uzun rampalar, Arabanın gaz tepkisini hesaplarken büyük bir hata yaptığımı işte o rampalarda fark ettim. Arabamız 2000 devirde 100 km hızla giderken 50 beygir güc üretiyor demiştik , Arkasında ben bu hızı %19 gaza basarak tutabildiği mi belirtmiştim. Oysaki, yanıldığımı o zaman analdım. Otomobillerin maksium güclerin nasıl hesaplandığını nasıl test edildiklerini Youtube de izlemiştim. Motora dip gaz verip ivmelenirken, devrin o anlık hızla aktığı cizgideki gücü 50 beygirdi. Yani ben aslında 50 beygir güc üreterek bu hızı korumuyorudum. Yokuşu cıkarken, %25 bastığımdada 2000 devir atıyor 6,5 litre mazot yakıyorken, %7 eğimli bir başka yokuşa %60 basarak 9,8 litre motorin içerkende araba 2000 devir atabiliyordu. Anladım ki ancak ve ancak dip gaz basar isem o 50 beygir güce sahip olabiliyordum.  


Motorumun Maksimum Tork devrinin sadece tam gaz verildiğinde o anda yakalanan değerlerden ibaret olması, benim fazla sıktımı.... tabiki hayır. Zaten benim arabamın sınıfına göre 100 km hızda ihtiyacı olan güc 15 beygir civarı. Kaldıki bu araba dip gazda 10 litre yakıt tüketiyor. Benim %19 - %20 gaza basmam ile araba 3 ile 4,5 arasında gidip geliyor. en kaba taslak hesapla şu an zaten 25 beygirim önde koşturuyor. 

Arabaya yokuşlarda fazla yakıt tüketmemek adına hıznı 80 km hıza kadar düşmesine izin veriyordum. Bu da en çok %25 ile %30 gaza bastığım anlamına geliyor. Ucaklarda tırmanırken FMC tarafından hesaplanan bir "Tırmanma Oranı" vardır  Genel motoru %85 gücle tırmanması için sınırlar.

 Ucaklar CVT şanzımanlı araba gibidir. Ucağın motor devri değişmez, Hızı değişmez. FMC ucağın motoruna %85 güc verir, Ucağın hızı havacılık kuralları gereği ilk 10 bin metrede saate 250 kias hızın üstüne çıkamaz. İşte Ucaklar aşırı güclü motorları güçlerini tırmanmaya harcarlar. Ucak tırmanışa gecer, hızı korumak için burun kaldırır. 250 kias hızın artan beygiri, kanatlara açı verilerek tırmanma sırasında harcanır. 10000 metre gecildiğinde ucaklar 300 kias hıza bağlanır, Artan güc yine yukselmek için harcanır. İlk 5000 feet  dakika ile tırmanan ucak, yükseldikce artan hızında etkisiyle 1000 feet varyoya kadar geriler. Bu 300 kias hız yükseldikce, km cinsinde 950 km hıza eş değerdir. Oksijende azalınca motorların ürettiği güc azalır, yakıt tüketimi düşer. Bir boeing 747 kalkış sırasında her motoru için saate 20 ton yakarken, bu değer 35000 feete düz ucuşa gecildiğinde saate 4 tona kadar düşer. 

Ben ise biyolojik FMC bünyemle, saate 110 km hızla kücük rampalara girer, Gaz pedalındaki basma oranımı hiç değiştirmedim. Saate 80 km hıza kadar düşen araba iniş safhasında ayağımı komple gaz pedalından çekip dinlenmeye alırken, Fiesta eğim %5 civarına kadar ayağımı bıraktığım son hızda yokuşun sonuna kadar kendi rölantisi ile akmaya devam etmekteydi. Yaklaşık 80 km hızla yokuşun sonuna kadar Son vitesde akarken anlık tüketim durumu 0.0 olarak  ölçmektedir. 

Bir motor ustası arkadaşım, yeni tip araçlarda yokuş aşaği vitesi boşa almanın veya Debriyaja basarak inmenin, aktarma organlarına ciddi zararı olduğu anlatmıştı. Bunla beraber, benim CVT, Powershift DSG ve Tam otomatik tork konverterli şanzımanlarda gördüğüm eylem ise, yokuş aşaği inişlerde ayağımızı gazdan cekersek, şanzımanın en yüksek orana gecip rölanti gazı ile olağan hızını korumaya çalışmasıdır. Bende bir DSG , Powershift gibi davranarak, 5.ci viteste yokuş aşağı rölanti, eğerki yeterince egim yok ise %5 gibi bir gazı yoklayarak aracın olağan hızını koruyarak, inişlerimi gerçekleştirmeyi uygun buldum. 
Aynı bir yolcu ucağının alçalma sırasında, motorlarını rölantiye alarak yine uygun süzülüş acısı ile girilen son hızı koruyacak şekilde alçalması gibi bişeye benziyordu bu yöntem. Ucak Glide slope girer, hiç yakıtını tüketmeden 100 km süzülür. 
Susurluk'a doğru giderken, rampalarda motoruma harcattığım eforu eşitlemek için hızımı 90 km hıza düşürdüm. Bu seviyede arabam ortalama 2,2 - 3,6 arası bir yakıt tüketimini düz yolda iken bana sunuyordu . Bu sırada depomun 1 çeyreğini bittiği gözüme çarptı. 40 litre kapasiteli mazot tankımın 10 litresi yanmış, bitmiş, duman olmuştu





Az gittik uz gittik, leziz susrluk ayrnını içmeye susurlukta durduk. Ayranımızı içtik arabamızı temizlettik. Arabamız buraya kadar 4,4 litre yakıt ortalamasıyla gelmişti. Depomda 543 km menzil sunacak kadar yakıt görünürken, şu ana kadar 347 km yolu tepmiştim. Bu sırada saatimi 08:35 i gösteriyordu. Saat 05:00 da yola çıktığımızı düşünürsek, 03:30 dk direksiyon sallamıştım. Bu da gösteriyor ki hızım ortalama 100 km olarak çıkıyordu.  Güneş tam tepeme tepeme geliyordu artık. Sıcaklık hat safhaya ulaşıyordu. Telefon bu günkü sıcaklığı 31 derece göstermişti. Hypermilling için harcadığım efor, harcadığım dikkate ise diyecek yoktu. Ama inanın bir iddayı gerçekleştirmek için harcadığım bu caba beni keyiflen diriyordu . İddam 4 litreydi , ama içinde olduğum durum buna el vermeyeceğinden, 4,5 altında kalmayı da yeterli görmüştüm. Daha düşük tüketim için daha yavaş gitmem gerekiyor. Fakat arabada yalnız değilim.Saate 100 km hızla bile 4,4 litre tüketimi tutturmak, 300 kilo yük çeken bu beyaz şeytan için bile çok iyi idi. Tabi bu değer, yol bilgisayarımın ölçtüğü miktardı. Doğru değeri pompada alacaktım.
Arabanın etrafında gezerken daha önce fakt etmediğim bir lekeler gördüm. Yakıt sızdırıyordum. 

Fistanın yeni 2015 modellerinde değişik bir depo kapağı vardı. Her hangi bir kilit sistemi yoktu. Kapak elinle açılıyor, pompayı deliğe direk sokuyordun. Çok kolay bir dolum deliği vardı. Pompayı içine sokunca delik açılıyordu. Arabayı aldığımda tıka basa mazot doldurduklarından, bir miktar mazotu kapaktan sızdırmıştı. Hafif birikmeler olmuştu yuvanın kenarlarında. Neyse yola devam daha çok yolum var. 

Çıplak ayak başparmak sürüşü : 
Hava gavur gibi sıcak, çayır çayır yanıyoru7m. Klimayı ne kadar açsam da istediğim etkiyi alamadım. Susurluk'ta Paçaları sıvayıp, çorabı ayakkabıları cıkarıp öyle bastım gaza. Ultra hassas başparmağım ile gaz pedalına %19 yerine %18 basarakta istediğim 100 km hızı koruya biliyordum.  

Ehliyetimi 2009 yılında aldım, ilk arabamı ise ehliyetimi aldığım gün Ford'an almıştım. Aslında almadım sipariş ettim. Bamba Ford connect istiyordu. ben ise Opel corsa. Ümraniye Nuray otomotiv'e gittik ve arabalara bakarken Show room'un ortasında  duran Ford Tourneo Connect GLX dikkatimi cekmişti. Gümüş Gri rengiyle sanki bam başka bir arac vardı orda. Hiç ticari imajı yoktu. Çok havalıydı. Babam 75 beygirlik Connectin fiyatını sormuştu satıcı 27000 tl demişti. 90 lık içinse 29000 tl fiyat verildi. Ben satıcıya o aytozu grisi GLX connecti sorduğumda 30000 tl fiyatı duyunca, Babama sarılıp bunu bunu bunu diye sayıklarımı bu gün bile hatırlarım. Babam ile ortak almıştım. snucta ikimizinde dediği bişey olmuştu. O arabayı asla analayarak kullanamadım. Çünkü acemiydim. şu anki bilgi ve kapasiteye sahip değildim. Onun 110 beygirlik motorunun ve 1500 kilo ağırlığını, hiç bi zaman yorumluyacak kadar kullanamadım. Kredisi bittiği gün, satıp ev almak zorunda kalmıştım. O arabayla pek çok hayalim vardı. Kız arkadaşımla gezmek, ailemle memlekete gitmek. Ama nasip olmadı. Satıldığında 15000 km de idi. Şu an içinde oturduğum evin peşinatı olarak mütayite gitti.   



110 beygirlik bir arabada acemiliğini atıp, kiralık 75lik fiestalarda dolaşmak hiçte zor olmadı. İlk kez fiesta kullandığımda, Connectin 2 katı kolay bir şanzıman ve debriyaja sahip olduğunu görünce tüm o tedirginliklerim ortadan kaybolmuştu. Birde Fordun arabalarında bulunan Motor Ecu'sunun tipik özelliği debriyajdan ayağını gazdan cekince kendi kendine gaz verip kalkışı kolaylaştırması gerçekten çok memenun eden bir özelik. Yalnız benim bu fiestanın ilk vitesi ile biraz sıkıntım var. Biraz fazla sarsıntılı değişiyor. Nedense ikinci vitesdede ufaktan zıplıyor. Arabanın yeniliğinden midir. benim acemiliğimden midir, bunu yolun sonuna kadar çözemedim. . 














Saate hızım 80 ile 110 km arasında gidip gelirken bildiğim tüm hypermilling tekniklerini sıkık sıkıya uygulamaya devam ediyordum. ArabaBalıkesir Erdemit yolu feci rampaları arasında bir çeyrek yakıtı daha harcarken, ortalama yakıt tüketimim 4,5 litreye fırlamıştı. 457 km yolu yarım depo ile bitirmiştim.  Ardı ardına %7 ve %10 eğimli hayvani uzunlukta rampaları tırmanıyordum. Etraf rüzgar enerji değirmenleri ile doluydu. yaklaşık 80 km uzunluğundaki bu rampalarla dolu yol , tırmanışta motorumu 5.ci viteste tam gazdaki 1750 devrin  torkuna rağmen hızı tutamayacak kadar dikti. Araba vites düşürdüğümde, 4.cü vitesde bile zar zor ivmelenmeyi başarıyor. Bunu yaparken de 15 litre mazotu tüketiyor. Yokuş biter bitmez, tak vitesi 5 çek ayağı gazdan, yüklü araba motorun direncine rağmen %10 eğimle 110 km hızla aşaği süzülüyordu. 




. Yorucu ve uzun bir yolun sonunda , Güre'deki yazlığa varıyoruz. Saatler 11:20 gösteriyor. tam 509,9 km yol gelmiştik, yakıt tüketimim 4,5 litre, ortalama hızım 65 km görünüyordu. 05:00 da başladığım yolculuk 11:20 de tamamlanmıştı. Depo göstergem yarımın az altındaydı. Bu mesafeyi tamamlamamız 6 saat 20 dakika sürmüştü. Hiç yanlış yola sapmadık. En kestirmeden, Yandex navigasyona bağlı kalarak ilerlemiştik.

İkinci Bölüm için : http://uberjager.blogspot.com.tr/2015/05/2015-model-ford-fiesta-15-tdci-ile-kaz_23.html
















4 yorum:

  1. tebrikler güzelce okudum

    YanıtlaSil
  2. Düzeltme: Uçaklar için 250 kts hız sınırı, 10000 metre değil 10000 feet altındadır.

    YanıtlaSil
  3. Hocam merhaba,
    Ekonomik yakıt tüketimi (hypermiling) konusunda bilgi ve donanımını arttırmaya çalışan ve daha bu işin çok çok başında biriyim. Bu konudaki teorik ve pratik bilgimi arttırmak için yararlanabileceğim kaynak, video v.b. neler önerebilirsiniz, mail adresime bilgi yazabilirseniz çok sevinirim.

    mavibenim@yahoo.com

    YanıtlaSil
  4. Bu yorum bir blog yöneticisi tarafından silindi.

    YanıtlaSil